Samsunlu halk ozanı Aşık Kemali Bülbülün Hayatı ve şiirlerinden bir kesit sunuyoruz.
(Gazete Sâhibi, Yazı İşleri Müdürü, Halk Şâiri):
Samsun Kavak İlçesine bağlı Kozansıkı Köyü’nde, 1928 yılında dünyâya geldi.
Annesinin adı Zekiye, babasının adı ise Recep’tir.
Maddî imkânsızlıklar sebebiyle ilkokuldan sonra öğrenim göremedi. İlkokulu bitirdikten sonra Samsun’da, çeşitli gazete ve matbaalarda işçi olarak çalıştı. 1948 yılında askere gitti. Askerlik dönüşü (1950), bir süre İstanbul’da kaldı. Orada da bâzı işlere girip çıktı.
Ocak 1951’de İstanbul’da “Torun” adlı bir mizah gazetesi çıkardı. Akabinde de tekrar Samsun’a dönerek burada “Vicdan Sesi” isimli bir gazete daha çıkardı (1952). Bu gazete ile yalnız Kavak ve Samsun’un değil, bütün bir Karadeniz Bölgesi insanının duygu ve düşüncelerini dile getirmeye çalıştı. 4 yıl süre ile bu gazeteyi neşretti. Bu arada (1951-52) yıllarında “Büyük Cihâd” gazetesinin (Fazla bilgi için bkz: Samsun’da Kültür-Sanat/2-Ali Kayıkçı, s. 120-121) 22 inci sayıdan kapanışına kadar “Yazı İşleri Müdürlüğü”nü yaptı.
Gerek “Vicdan Sesi” ve gerekse “Büyük Cihâd” gazetelerindeki bâzı yazılar sebebiyle toplu basın, asliye ceza ve ağır ceza mahkemelerinde yargılandı ise de açılan davaların hepsinden de beraat etti.
1960 ihtilâlinden sonra Ankara’ya yerleşti. Hâcı Bayram Câmiî civarında bâzı dînî kitaplar, ufak destanlar ve risaleler bastırarak onları pazarladı. Bu çalışmalar, 1965 yılına kadar devam etti.
1965-68’de, serbest ticâret ve pazarlamacılık yaptı. 1969-70’de Tarko’da işçi olarak çalıştı. 1970-72 yıllarında tekrar dînî yayınları, risaleleri ve destanları pazarladı. 1972-86 yıllarında “Emlâk ve Vergi İşleri Takip Bürosu”nu açarak bu işlerle uğraştı. 1986’da Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne işçi olarak girdi ve 1993 yılındaki “emekli”liğine kadar burada çalıştı. Emekli olduktan sonra tekrar Samsun’a dönerek burada yerleşti.
“Kemâlî Bülbül” ve “Âşık Bülbül” mahlâslarını kullanarak çok sayıda “şiir” yazan ve bunları 9 ayrı kitapta toplayan Âşık Kemâlî Bülbül’ün, üyesi bulunduğu kurum ve kuruluşlar ile katılmış olduğu festival ve bâzı yarışmalar ise şunlardır:
Türk Kooperatifçilik Kurumu, Folklor Araştırma Kurumu, İlesam Türk İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği, 19 Mayıs Kültür Derneği, Samsun Aydınlar Ocağı, Kavaklılar Yardımlaşma Derneği, Hotey-Der Derneği v.b.dir.
Âşık, ülkemizde yapılan pek çok festival, şenlik, şölen gibi faaliyetlere katılmış, yarışmalara girmiş ve çeşitli “ödül ve dereceler” kazanmıştır.
Erzurum Atatürk Üniv., Elazığ Fırat Üniv., Ankara Gazi Üniv., Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nce düzenlenen şenlik ve festivallere; Konya Âşıklar Bayramı’na, Eskişehir Yûnus Emre Kültür ve Sanat Festivali’ne, Kırşehir Ahi Evran Şenlikleri’ne, Âşık Veysel’i Anma Günü’ne, Gülhâne Şenlikleri’ne, Sultanahmet Şenlikleri’ne, Antalya Altın Portakal Festivali’ne, Mersin Silifke Festivali’ne; Kocaeli, Kastamonu, Çankırı, Adıyaman, Amasya, Adana gibi illerde ve pek çok çevre ilçede yapılan toplantılara iştirak etti; yarışmalara katıldı ve dereceler aldı.
Bunlardan en önemlileri, “Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılı Kurtuluş Savaşı Destanı” yarışması olup burada “1. Mansiyon”, “Konya ÂşıklarBayramı”nda da “Yılın 7’li, 9’lu Şiiri” yarışması ve “dereceye girmesi”dir.
Son yıllarda aldığı en büyük ödüllerden biri Haziran 1998 târihinde başkentte düzenlenen “5. Ankara Halk Âşıkları Bayramı”nda “Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel”in elinden “Türk Kültürüne Yaptığı Hizmetleri ve SanatHayatının 50. Yılı Armağanı” olarak “Kupa ve Madalya” alması, Kavak Belediyesi’nce görüşülen bir karar neticesinde de “Yaşar Doğu Mahallesi”ndeki bir sokağa “Âşık Kemâlî Bülbül Sokağı” isminin verilmesi, 10 Nisan 2006’da Samsun Atatürk Kültür Merkezi’nde İl Kültür Müdürlüğü ile Kavak Belediyesi’nce müştereken düzenlenen “Âşık Kemâlî Bülbül’ün 60. Sanat Yılı” kutlamasıdır...
Bir süre şehrimiz Buğdaypazarı semtindeki Vakıf Taşhan Binasında, “Âşık Kemâlî Bülbül Kültür Evi”nde, kültür-sanat faaliyetlerini sürdürmüş; dostları, kitapları ve çeşitli hâtıra eserlerle gününü değerlendirmiştir. 2008 yılı sonunda bunu kapatmak zorunda kalmıştır.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 20-22 Haziran 2008 târihinde düzenlenen “Uluslararası Samsun Şiir Günleri”ne “Ev Sahibi Şair” olarak katılmış ve bir şiirini sunmuştur.
* - * - * - * -
Ahmet Kabaklı hocanın, “Âşık Kemâlî Bülbül, her zaman coşkun edasıyla sosyal dertlere dokunur”;
M. Hâlistin Kukul hocanın, “Âşık Kemâlî Bülbül, ilerlemiş yaşına rağmen bir delikanlı heyecanıyla, bu soluğu sürdürenlerden daha gür bir sestir. Bu ses kırk beş yılı aşkın bir süredir devam eden, hiç ama hiç ara vermeden yükselen sestir.”;
Hayrettin İvgin hocanın, “Âşık Kemâlî Bülbül, coşku ve duygu yüklüdür. Hangi konuda olursa olsun, şiirinde heyecan hakimdir. Gerçek şahsiyetinde milliyetçidir, millî ve mânevî değerlere son derece bağlıdır. Vatan ve millet sevgisi, sosyal konular ve Türkiye’deki ırkdaşlarımızın, vatandaşlarımızın derdiyle dertlenmez, o tüm dünyânın sorunlarını kendine dert edinir. Şiirlerindeki uslübu gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemeyen bir kararlılıktır” vb. dediği bu halk şâirimizin, “İlçem” başlıklı şiirini ve şiir kitaplarından bâzı şiir örneklerini de aşağıda sunuyoruz:
E s e r l e r i :
1- Kırık Sesler (1946)
2- Türk Çocuklarına Ahlâkî Öğütler (1949)
3- Güzel İstanbul’dan İlhâmları (1950)
4- Kore Destanı (1950)
5- Seçim Taşlamaları (1965)
6- Kıbrıs Destanları (1975)
7- Nerdeyim? (1984)
8- Yılları Yendim (1990)
9- San’atta 50. Şeref Yılım (1997)
10- Cumhuriyet Güzellemesi (1999)
11- Memleket Diye Diye (2003, 2006)
NERDEYİM?
Kendimi eledim inceden ince;
Canlılar içinde neyim, nerdeyim?
Yaradan’ım aklı-fikri verince;
Anladım emrinde olan yerdeyim...
Birkaç damla sudan, kana dönmüşüm
Yüz otuz beş günde, cana dönmüşüm
Aslım Âdem, ben de O’na dönmüşüm
Büyük imtihânda, alnı terdeyim...
Güneşinde gıdam, ayında ömrüm
İndinde bir arpa boyunda ömrüm
Hissesine düşen payında ömrüm
Belki hayır’dayım, belki şer’deyim...
Şükrüne âcizim nîmetlerinin
Gözler kamaştıran ziynetlerinin
En büyük Peygamber ümmetlerinin
Safında saflanmış sadık serdeyim...
Ne mutlu nefsimle yurdu korursam
Oğlum kızım el ele örnek olursam
Gözlerim kapanmaz borçlu ölürsem
Dünyâ duvarında, beyaz perdeyim...
Kemâlî Bülbül der, vâsiyetimdir
Bıraktığım miras, haysiyetimdir
Boyun büken bir dul, birkaç yetimdir
Dönüşü olmayan, son seferdeyim...
DÜN VE BUGÜN
Birleşme zamanı, bölünmeyelim;
Milletin Allah’tan dileği budur.
Ufak tefek söze, alınmayalım;
Vatan sevgisinin gereği budur...
Karabağ kan ağlar, ellerim yanda
Bosna’da, Hersek’de, Azerbaycan’da
Hele güney doğu, kaynar kazanda
Uzak gören gözün, merceği budur...
Vefakâr Polisim, cesur Mehmedim
İşinde işlemez kusur Mehmedim
Sana alkış tutar, asır Mehmedim
Dünyâda askerlik, örneği budur...
Kemâli Bülbül’üm, dardayım darda
Nerde birlik varsa, ordayım orda
İşte Çanakkale, Dumlupınar’da
Söylenecek sözün, gerçeği budur...
ERMENİ ZULMÜ
Karabağ’ın bahtı, karadan kara;
Feryât, imdât sesi; kulak dolusu.
Kan var oluk oluk, sarılmaz yara;
Döşüne dayanmış, düşman namlusu...
Yükünü yüklenen can telâşında
İzini kovalar,ecel peşinde
Dere kenarında, ya dağ başında
Ermeni yol vermez, kurmuştur pusu...
Dost görünen Batı, seyirci mi ne?
Burda gerek yok der, Barış Gücü’ne
Gökten kurşun yağar, halkın içine
Söylemek gerekmez, başka hususu...
Kemâlî Bülbül’üm, hâfızam durur
İnsanlık, merhamet; Türklerde gurur
Bilmem sabrın sonu, nereye varır
Bunu durduracak güç, Türk ordusu...
İLÇEM
Lâdik yaylâsıyla rekabet yapar;
Haziranda başlar yazı Kavak’ın.
Çobanın kavalı bülbülü kapar;
Soğuk sularıyla hazı Kavak’ın.
Mamur dağ-Karadağ selâmlaşırlar
Sırtlarında şifa rüzgâr taşırlar
Yaylâ güzelleri konuklaşırlar
Havası sertleşir bâzı Kavak’ın.
Yaylâ eteğinde ovası vardır
Bekâra evlenme duâsı vardır
Oyunda müşterek havası vardır
Davul zurna ile sazı Kavak’ın.
Civarda ünlüdür kuzu kebabı
Fırında pişirir fazla erbabı
Kendisine hasdır arı âdabı
Kışında çekilmez nazı Kavak’ın.
Arpa, mısır, çavdar, buğdayı olur
Yarış atlarının kır tayı olur
Sütünde yağında bol payı olur
İnsanı hâlinde razı Kavak’ın.
Kemâlî Bülbül’ün, en sağ duyusu
Doksan altı köydür köyde sayısı
Güçlüler güçlüsü Yaşar Doğu’su
Misafiri olmuştu Gâzi Kavak’ın. (*)
-----------------------------------------------------------
(*): Mahalleden Bölgeye Samsun/2-Ali Kayıkçı, s. 342, 371–377; Samsun’da Kültür-Sanat/2-Ali Kayıkçı, s. 102,
120 ve 122 ile Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi-Ali Kayıkçı; Samsun 2005, s.116–122 ve Samsun’un Mânevî Mîmarları (Dünkü ve Bugünkü Örnek Şahsiyetler)-Ali Kayıkçı; Samsun 2008, s. 233–237 ile Samsun Denge Gazetesi, 18.7.2009, s. 14’den.