“Vefa”sızların Üyeleriyle “Veda”laşma Vakti Geldi…
Vefa elbiseleriyle yetinmeyip rant elbiselerini giyenleri, üyeler de Akif’in sendikasından göndereceklerdir. Bugün tabandan yükselen bu ses, vefa elbiseleriyle yetinenlerin omuzlarında dava sendikacılığının yeniden yükseleceğinin ayak sesleridir…
Muazzam bir insan ve maddi kaynağı olan bir teşkilatın, davamızın öncülerinden İstanbul Tuzla Orhanlı İlkokulu okul müdürlüğünden emekli olan Yılmaz Kılıç kardeşimize bir veda yemeği düzenlemesi çok mu zordu! Hadi veda yemeği düzenlemiyorsunuz, bir nezaket ziyaretinde bulunma inceliğini de mi gösteremiyorsunuz! Hadi bunu da geçtik, genel merkez bir mesaj da mı yayımlamaktan aciz!
Sendika üst yöneticilerinin dertleri üyesi olmayınca haliyle böyle bir nezaket, zarafet ve incelik akıllarına gelmez. Kim bilir şimdi akıllarında hangi hinlikler vardır. Kontrolsüz gücün ulaştığı güç zehirlenmesinin ve kontrol edilmeyen nefislerin ulaştığı kibrin zirve noktasının sonucu “Vefasızlık” tır.
Vefayı unutanların üyeleriyle vedalaşma vakti gelmiştir. Vefa elbiseleriyle yetinmeyip rant elbiselerini giyenleri, üyeler de Akif’in sendikasından göndereceklerdir. Bugün tabandan yükselen bu ses, vefa elbiseleriyle yetinenlerin omuzlarında dava sendikacılığının yeniden yükseleceğinin ayak sesleridir…
Vefa sevgiden gelir. Sevgi ise mayasında, çıkar ve menfaatin olmadığı, gönülden, içten ve karşılıksız bir muhabbettir. Vefa ile samimiyet ikiz kardeştir. İşlerinde, sözlerinde, davranışlarında ve davalarında samimi olmayanlardan vefa beklenemez.
Hani bir zamanlar kalbinle değil kalıbınla gel denildiği günlerde tüm bedeniyle gelendir Yılmaz Kılıç.
Hani bir zamanlar memurun sendikaya üye olmaya çekindiği dönemde kendisine uzatılan üye formunu hiç tereddüt etmeden doldurandır Yılmaz Kılıç.
Hani birilerinin bedel ödemeden anlattıkları bir hikâye var: İşte birlerden milyonlara gelme hikâyesini yazanlardandır Yılmaz Kılıç.
Hani birileri bugün hazır nimete konarken teşkilatını büyütmek için emek, ömür ve gönül veren öncülerdendir Yılmaz Kılıç.
Hani bir zamanlar profesyonel sendikacı maaşlarının olmadığı, çilenin, cefanın, zorluğun ve yokluğun olduğu dönemlerde fedakârlığın adıdır Yılmaz Kılıç.
Hani bir zamanlar insanlar makam, mevki, şan ve şöhret peşinde koşarken hiçbir kimseden medet ummayandır Yılmaz Kılıç.
Hani bir zamanlar sümüklüyü övüp de şimdilerde sövenlere ta o yıllarda yanlış yaptıklarını lisân-ı hâl ile söyleyendir Yılmaz Kılıç.
Yılmaz Kılıç kardeşimizin daha önünde çalışabileceği uzun yılları olmasına rağmen kendisi emekli olmayı tercih etti, bu davranışıyla hepimize örnek oldu. Yasaların verdiği imkânları sonuna kadar kullanmaktansa yeni yetişen heyecanı, coşkusu ve bilgisi olan genç kardeşlerimize de fırsat verilmesi gerektiği mesajını en güzel şekilde kamuoyuna verdi.
Devletin âli menfaatlerini her şeyin üstünde tutan devlet adamlığı duruşuyla hepimizde güzel anılar bırakan Yılmaz Kılıç kardeşimize emeklilik hayatında sağlık, huzur ve mutluluklar diliyoruz. Vefasızlara ise en güzel cevabı Üstat Necip Fazıl’ın: “Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu!” sözüyle veriyoruz.