Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkentin Kültürel Kimliğini Yeniden Canlandırıyor
ANKARA – Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in zengin tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmak amacıyla 2019 yılından bu yana yoğun bir çalışma yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, Başkan Mansur Yavaş’ın göreve gelmesiyle birlikte 80’in üzerinde koruma, restorasyon ve kültür-turizm projesinin başlatıldığını duyurdu. Ödemiş, "Ankara’nın üzerindeki tozu temizliyor, bu şehri hak ettiği kimliğine kavuşturuyoruz" ifadeleriyle yürütülen çalışmaların önemini vurguladı.
"Ankara Kimlikli Bir Kenttir, Memur Şehri Algısını Yıkıyoruz"
Ulus Tarihi Kent Merkezi’nden UNESCO listesine giren alanlara, tiyatrolardan anıtlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan projeler, Ankara’nın yıllardır süregelen 'memur şehri' algısını kırarak, kentte kültür ve tarih odaklı bir dönüşüme işaret ediyor. Ödemiş, aşırı yapılaşmanın Ankara’nın kimliğini zedelediğine dikkat çekerek, "Eğer bu yapılaşmayı nitelikli kültürel birikimle dolduramazsanız, geriye içi boşaltılmış bir kent kalır. Biz bu gidişata dur demek için buradayız. Ankara kimlikli bir kenttir" değerlendirmesinde bulundu.
Ulus Tarihi Kent Merkezi'nin, Beypazarı örneğindeki gibi turizmde ön plana çıkabileceğini belirten Ödemiş, "Elimizde bir altın tepsi var ama yılların ihmaliyle tozlanmış. Onu temizliyoruz. Bu bölgeyi kültür turizmine kazandıracağız" dedi. Ankara'nın yaklaşık 2800 yıl önce Frigler tarafından kurulduğu yer olan Ulus'un tarihi geçmişine vurgu yapan Ödemiş, bölgedeki kazı çalışmalarının kentin çok katmanlı tarihini ortaya koyduğunu ve "altı metre kazdığınızda bütün bu tarihsel süreci stratigrafik olarak izlemenin mümkün olduğunu" ifade etti.
Ulus’taki projelere ilişkin detaylar veren Ödemiş, Roma yolu, Roma tiyatrosu, Julianus Sütunu, Ankara Kalesi içindeki 77 tescilli Osmanlı dönemi evi, kale surlarının restorasyonu ve aydınlatma çalışmaları gibi birçok önemli başlığı sıraladı. Ayrıca Anafartalar ve Posta Caddesi, Hükümet Caddesi, Atatürk Bulvarı gibi ana arterlerde de çalışmaların devam ettiğini belirtti. "Atatürk Bulvarı Belgesel Filmi", "Ankara’nın Roma Yapıları Belgesel Filmi" ve "Cebeci Mezarlığı'ndan Bir Cumhuriyet Okuması Belgesel Filmi" gibi belgesel projeleriyle Ankara'nın kültürel mirasının kayıt altına alındığını söyledi.
Anafartalar Belediye Çarşısı’nın da restorasyon sürecine alındığını belirten Ödemiş, buranın "Ankara'nın toplumsal belleğinde halen güncel müdahaleleri olan enteresan bir çarşı" olduğunu vurguladı. Çarşıdaki seramiklerin Cumhuriyet döneminin en değerli plastik sanatçılarının eserleri olduğunu ve "dünyanın başka bir yerinde olsa müze olacağını" kaydetti.
Ulus Meydanı’ndaki dönüşüm projeleri kapsamında dolmuş duraklarının taşınarak 17 bin metrekarelik bir yeşil alan ve rekreasyon projesi kurulduğunu aktaran Ödemiş, arkeopark projesi, dijital rekonstrüksiyon çalışmaları, tiyatro kazılarında ortaya çıkan ortaçağ dönemi kalıntıları ve bilimsel kazıların da sürdüğünü ekledi.
Projelerin sadece merkezle sınırlı kalmadığını dile getiren Ödemiş, Polatlı, Kazan, Kalecik gibi ilçelerde de restorasyon çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Özellikle 13. yüzyıla ait türbelerin, Anadolu erenlerinin ve aydınlarının mezarlarının ihya edildiğini, geç Osmanlı yapıları ve Atatürk'ün geçici olarak kullandığı evlerin de restore edildiğini ifade etti.
Ankara’nın tarihi kimliğini ön plana çıkaran projeler arasında "İpek Yolu" ve "Milli Mücadele Rotaları" da yer alıyor. Ödemiş, Tarihi Kentler Birliği ile birlikte Kurtuluş Savaşı'nın izlerini taşıyan bir rota çalışması yürüttüklerini, Akşehir’de başlattıkları bu çalışmayla yaşanmışlıkları tescilleyip tarih turizmine sunacaklarını söyledi.
Ankara'nın "gri kent" ve "memur şehri" olarak anılmasına karşı çıkan Ödemiş, "Ankara devletin merkezidir. Aynı zamanda Cumhuriyet’in kültür ve sanat üretiminin de merkezidir" diyerek şehrin kültürel derinliğine vurgu yaptı. Posta Caddesi'nde Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat gibi pek çok şair ve yazarın yaşadığını ve bu sokaklarda yürüdüğünü hatırlattı.
Ankara Sanat Tiyatrosu, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi gibi kurumların adeta birer okul niteliğinde olduğunu belirten Ödemiş, Rutkay Aziz’den Alpay’a kadar birçok değerli sanatçının buradan çıktığını ifade etti. "Bellek Ankara" projesinin ikinci etabının da hayata geçirildiğini söyleyen Ödemiş, Ulus’tan sonra Atatürk Bulvarı ve Cebeci Mezarlığı'nın da çalışıldığını belirtti. "Cebeci Mezarlığı'ndan bir Cumhuriyet okuması yapabilirsiniz. Cumhuriyetin tüm yazarları, sanatçıları orada yatıyor. Bu mirası görünür kılacağız" dedi.
Ankara'nın manevi önderlerinden Hacı Bayram Veli’ye de özel bir yer ayıran Ödemiş, "O, birlikte üretmenin, paylaşmanın en güzel örneğidir. Onun yetiştirdiği hocalar Fatih Sultan Mehmet'e hocalık yapmıştır. Ankara bu manevi mirasa da sahiptir" diye konuştu. Bölgede müze ve restorasyon çalışmalarıyla birlikte turizm potansiyelinin hissedilir şekilde arttığını vurgulayarak, Hacı Bayram Camii'nin inanç turizminin simgesi olduğunu ve sayısız türbe, medrese, cami ve Roma dönemi eserleriyle buranın önemli bir turizm merkezi haline geleceğini belirtti.
Ankara’nın diğer ilçelerine de dikkat çeken Ödemiş, Ayaş, Güdül, Nallıhan gibi yerleşim yerlerinin yanı sıra, Çubuk’un doğal güzellikleri, Kızılcahamam ve Çamlıdere’nin jeotermali ve fosil ormanları, Gölbaşı'nın ise iki doğal gölüyle tam bir zenginlik sunduğunu ifade etti. "Doğru planlanırsa Davos olabilir" diyerek Ankara'nın bütüncül bir stratejiyle değerlendirildiğinde çok güçlü bir kültür ve turizm destinasyonu haline gelebileceğini vurguladı.
Son olarak arkeolojik kazılara verdikleri desteği de paylaşan Ödemiş, "Ankara’daki tüm bilimsel kazılara belediye meclisimizden aldığımız kararla maddi destek veriyoruz. Arkeolojik Kazılara Destek & Beştepeler Tümülüsü Araştırmaları ve Evrendeki fosil kazısından Kazan’daki Galat dönemi yüzey araştırmasına kadar her çalışmaya katkı sağlıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.