Son yıllarda evlerimizden en çok ayrılanlar veya ayrılmak zorunda kalanlardan birisi de kitaplar oluyor.
Terkedilen kitaplar ve yalnızlaşan insanlar
AHMET SEVEN
Kitaplar kayboldukça insanlar yalnızlaşıyor.
Son yıllarda evlerimizden en çok ayrılanlar veya ayrılmak zorunda kalanlardan birisi de kitaplar oluyor.
Bizi biz yapan kitapları artık evlerimizin raflarında göremiyoruz.
Hatta buna tahammül de edemiyoruz.
Halbuki bir zamanlar evlerimizin en güzel köşeleri kitaplıklarımızdı.
Her evde bir kütüphane bulunurdu.
İnsanların değeri sahip olduğu kitapların değeriyle ölçülürdü.
Peki ya şimdi?
Evlerde görmeye tahammül edilemeyen kitaplar hurdacılara kadar düştü.
Sokaklarda hoparlörle eski kitaplarınızı kilo ile alıyoruz diyerek bas bas bağıran hurdacılar çullara doldurdukları kitapları saman balyası gibi alıp gidiyorlar.
Durum içler acısı.
Tarih bize diyor ki: Düşman bir ülkeyi işgal ettiği vakit önce kütüpheneleri yağmalar, kitapları yakar. Çünkü kitap geçmişle gelecek arasındaki köprü mesabesindedir. Köprü yıkılırsa ne geri ne de ileriye gidemezsiniz.
Dün düşmanın yaktığı kitabı şu halimizle bugün biz yakmış olmuyor muyuz?
Unutmamalıdır ki: Kitap okumayan toplumlar bir müddet sonra birbirlerinin canlarına okurlar.
Öyle olmuyor mu?
İçerisinde yaşamaya mecbur olup, dehşetle seyretmek zorunda kaldığımız şu çağda en çok acı çeken değerler arasında kuşkusuz kitapların yeri büyüktür.
Halbuki bizi biz yapan onlardı.
Kitaplar!...Raflarda bir vazo kadar değeri olmayan ve yer verilmeyen kitaplar...
Farkında mısınız: Artık eski külliyatların yani temel eserlerin basımı bile yapılamıyor.
Her şeyi internet gözüyle değerlendiriyoruz.
Ne acıdır ki; Elektrik kesilse, kablo kopsa... bilgisayarlar çökse, misalleri çoğaltabilirsiniz. Elimizde neyimiz kalır?
Peki çözüm denir?
Bir gün ama birgün mutlaka bugün kaybolup giden kitaplar dört gözle aranacak fakat bulanamayacaktır.
Kitapların çığlığını duyma vakti gelmiştir. Kitaplar işgal alıtndadır. Günümüzde her kitap bir sürgün yolcusudur. Her biri can çekişmektedir. Bunun için de kitap gönüllülerinin kitaplara sahip çıkması gerekir.
Bu o kadar önemlidir ki...
Kitapları kitap seferberliği anlayışıyla yeniden sahiplenmeli, onlardan özür dileyip en azından depolarda muhafaza edilmeye çalışılmalıdır.
Gelin hep birlikte çözüm üretmenin yollarını arayalım.
Kafa yoralım.
Ne yapabiliriz?
Ne yapılabilir?
Bu konuda cankurtaranlara ihtiyaç vardır.
Evet hemen şimdi. "Eğer şimdi değilse ne vakit?"