Son Dakika Haber Girişi : 19 Ağustos 2025 21:00

Diyanet'te Sendikal Bolluk ve İmamların İmtihanı

Diyanet'te Sendikal Bolluk ve İmamların İmtihanı

Diyanet'te Sendikal Bolluk ve İmamların İmtihanı

 

DİYANET TEŞKİLATI NEREYE GİDİYOR?

 

AHMET SEVEN - SAMSUNBÜLTEN

 

Diyanet İşleri Başkanlığı, bir ülkenin manevi harcını oluşturan en temel kurumlardan biri. Kardeşlik, birlik ve beraberlik gibi kavramları en sık duymamız gereken yerler ise hiç şüphesiz camilerimiz. Ancak Diyanet'in kendi içinde yaşadığı bir paradoks, bu temel söylemlerle keskin bir tezat oluşturuyor: aşırı sendikalaşma.

 

İmamlar sendikaların ekmek teknesi mi?

Resmi verilere göre 141 bini aşan personeliyle Diyanet, adeta bir sendika cennetine dönmüş durumda. Tam 26 farklı sendika, binlerce personeli kendi saflarına katmak için kıyasıya bir yarış içinde. Bu rekabetin en büyük hedefi ise, Diyanet personelinin en kalabalık kesimi olan, sayısı 110 bini geçen cami imamları. Ve onbinlerce imam bu işten rahatsız. İç huzur ve kardeşlik ortamı kalmadığını söylüyor. Kendi içimizde tesis edemediğimiz günden güne yitirdiğimiz kardeşliği topluma nasıl aksettireceğiz diyorlar. Buna bağlı olarak eski ile yeni arasında mukayese yapıldığında görev anlayışının da ciddi bir şekilde etkilendiği söylenebilir. Kısacası sendikalaşmanın olumlu yanlarından daha fazla olumsuz yanları hakim hale geliyor. İmamlık rolü her geçen gün kayboluyor. Menfaat ve çıkar ilişkilerine bürünüyor. 

 

Emniyet ve TSK'da sendika yok çünkü;

Bu sendikal yarış, beraberinde getirdiği tartışma ve polemiklerle Diyanet'in iç huzurunu derinden sarsıyor. Oysa Emniyet ve TSK gibi stratejik öneme sahip kurumlarda, iç disiplini bozma kaygısıyla sendikal faaliyetlere izin verilmiyor. Diyanet gibi toplumsal hassasiyeti yüksek bir kurumda ise durum tam tersi. Bu durum, kurumun kendi içinde bir bölünmüşlük yaratıyor. Vaazlarında birlik ve beraberlikten bahseden imamlar, kendi aralarında farklı sendikalara aidiyetleri nedeniyle gruplara ayrılmış durumda. Bu bölünmüşlük, sadece kurumun iç işleyişini değil, toplumun kuruma olan güvenini de zedeliyor.

 

İmamların da karıştığı iş bırakma eylemi caiz mi tartışmalarına yol açtı

Son yaşanan, imamların da katıldığı iş bırakma eylemi, bu sorunu gözler önüne seren en çarpıcı örnek oldu. Eylem, Diyanet bünyesindeki sendikal rekabetin ne denli ileri gidebileceğini ve bu durumun manevi görevlerin önüne nasıl geçebileceğini gösterdi. İş bırakma eylemine katılmak, bir anlamda imamlık vasıflarıyla çelişen bir durum olarak algılanabilir. Zira imamlık, sadece bir meslek değil, aynı zamanda manevi bir sorumluluk gerektiriyor. Görevi topluma namaz kıldırmak, yol göstermek olan birinin, sendikal hak arayışı adına bu görevden feragat etmesi, toplum nezdinde ciddi bir soru işareti oluşturuyor.

 

İmam mı Cami Görevlisi mi?

Bu paradoks, bizi köklü bir soruyla karşı karşıya bırakıyor: Diyanet personeline cami görevlisi mi demeliyiz, yoksa İmam-Hatip mi? Eğer İmam-Hatip diyeceksek, imamlık vasıflarının getirdiği manevi yükümlülükler sendikal faaliyetlerle nasıl bağdaşır? Eğer cami görevlisi diyeceksek, o zaman namazı kim kıldıracak ve imamlık makamının manevi ağırlığı ne olacak?

Gözden kaçmayan tezat! İmamların sayısı çoğalıyor ancak cami cemaatine olan etkileri azalıyor

Bu soruların cevabı, Diyanet'in geleceğini ve toplumla ilişkisini şekillendirecek. Diyanet, kurumsal bütünlüğünü korumak ve asli görevine odaklanmak istiyorsa, bu sendikal bolluk meselesine köklü bir çözüm bulmak zorunda. Aksi takdirde, cami kürsülerinden yayılan birlik ve beraberlik mesajları, kendi içinde parçalanmış bir kurumun sesi olarak yankılanmaya devam edecektir. En kısa zamanda neredeyiz nereye gidiyoruz soruları sorulmalı ve acil önlem alınmalıdır. 

 

İmamlar baltayı taşa mı vurdu?

Madem imamlar da memur. O halde lojman kirası ödemeliler. Bedava lojmanda kalıyorlar. 

Her beş yılda tayinleri çıkmalı, mutlaka şark görevi yapmalılar.

Seladan, okudukları Kur'an'ı Kerim'den, Mevlidden, hatimden,vs. para almamalılar. 

Köylerde görev yapanlar hayvancılık ve ziraat işleri yapmamalılar...

Şehirde ikinci bir işle meşgul olmamalılar. 

Bunlar saymakla bitmiyor...

NOT: Takvada yarışan her konuda hassasiyet gösteren binlerce İmam var. Sözümüz onların dışındadır. 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.