GÖNÜL LÜKSÜ SEVMEZ O SADE OLANA DÜŞKÜNDÜR

KÖŞE YAZILARI Haber Girişi : 27 Mayıs 2019 16:58
GÖNÜL LÜKSÜ SEVMEZ O SADE OLANA DÜŞKÜNDÜR
Gönül göz kamaştırıcı mekânları sevmiyor. Abartıya sıcak bakmıyor. O daha çok sadeliği doğallığı seviyor. Zaten içtenlik ve samimiyette bunda değil midir?

GÖNÜL LÜKSÜ SEVMEZ O SADE OLANA DÜŞKÜNDÜR


AHMET SEVEN


Gönül göz kamaştırıcı mekânları sevmiyor.

Abartıya sıcak bakmıyor.

O daha çok sadeliği doğallığı seviyor.

Zaten içtenlik ve samimiyette bunda değil midir?

Modern ve lüks binalara geçtiğimiz günden beri geçmişi özler olduk.

Lüks oturma gruplarında eski sedirler kadar rahat edemiyoruz.

Marka elbiseler içerisinde kaybolup gidiyoruz.

Arabalar da öyle.

Ne yediğimizden ne de giydiğimizden bir zevk alamıyoruz.

Kahve aynı kahve, fincan aynı fincan olsa da cana tat vermiyor.

Ne yaparsanız yapın olmuyor işte.

Kürke rağbet olsaydı tilkiler ormanların sultanı olurdu.

Rengârenk elbiseye değer verilseydi tavus kuşu o âlemin baş tacı olurdu.

Lüks makam odaları lüks makam araçları da böyle.

İnsanları kendinden uzaklaştırıyor.

Hata lüks konferans salonlarında eski hava yok.

Dinleyici hatiple bağlantı kuramıyor.

Okullar da böyle.

Sınıflar da.

Bir söz var: Düğüne giderken gelinden daha fazla süslenme seni gelinle karıştırmasınlar.

Damattan fazla süslenme damatla karıştırabilirler der.

Hitap ettiğiniz kitlenin üzerinde hareket ederseniz sizi dikkate alan olmaz.

Gençlik merkezleri, ders ve sohbet mekânları da öyle.

Eğer göz kamaştırıcı şekilde donatırsanız etkili olamazsınız.

Daha önce de yazmıştım.

Lüks insanları ürkütür.

Makamlardan uzaklaştırır.

Makam sahiplerine karşı soğutur.

Gönül sade olanı ve sadeliği sever.

Gönüllere girmek isteyen gönüllerin sevmediğini terk etmek zorundadır.

Velhasıl gönül gösterişi sevmez, o sade olana düşkündür. 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.