Araştırmacı -Tarihçi Eldar UKA'nın Kaleminden Kotor Tarihi

KÖŞE YAZILARI Haber Girişi : 27 Mayıs 2017 21:01
Araştırmacı -Tarihçi Eldar UKA'nın Kaleminden Kotor Tarihi
Boka Kotorskanın duvarlarına kazınmış olan eski rölyef ve sanatsal portaller, Adriyatiğin güneydoğusunda bulunan bu stratejik yerin ne kadar yoğun ve eski bir yerleşim alanında olduğunun ispatıdır.
Kotor Tarih

"Araştırmacı-Tarihçi
Eldar UKA

Boka Kotorskanın duvarlarına kazınmış olan eski rölyef ve sanatsal portaller, Adriyatiğin güneydoğusunda bulunan bu stratejik yerin ne kadar  yoğun ve eski bir yerleşim  alanında olduğunun ispatıdır.


Asırlarca  bu şehirde insanlar yerleşmiş, hükümdarlar değişmiştir. Balkanlar yarımadasında ki en önemli milletler arasında yer alan iliryalılar Kotorda (III M.O. III yy ? 168. M.S. yılına ) kadar hüküm sürmüşlerdir. Bu süreç içerisinde Risan ve Risan körfezi, Kotorun tamamını oluşturuyordu. 


168. -476. Yılına kadar Boka Kotorska Romalıların himayesi altına girmiştir. Orijinal ilk ismi ise Rhisanum Acrivium, sonradan şehrin ismi Decatara veya bugünkü Kotor adını almıştır.


Bizansın hükmü Kotorda yaklaşık 7 asır sürmüştür, (476.-1185. ) yılına kadar. Yedi asırlık bir Bizans hakimiyetinden sonra Kotor Kasabası, Slavlar gelir. Bu süreçten sonra Kotor ilk defa bir deniz ticari merkezi haline gelmiştir.


XI yy. Kotor şehri, Zeta kraliyetinin içine girmiştir. Spesifik bir şehir yönetimiyle Bizansa bağlılıklarını ilan etmişlerdir.


XII yy. Kotor şehri ortaçağ Sırp Krallığının içine dahil edilir (1185-1371) yılına kadar kalmıştır. Nemanya ailesinin himayesi altında kalan bu şehir, en önemli liman ve ticari merkezi haline gelmiştir. Şehrin iç hatlarda ki yolların yapılması ile şehrin ekonomi ve kültürel durumunu diğer şehirlerden çok daha yüksek bir seviyeye gelmiştir. Şehrin Yönetimi kendine has bir idare yapısıyla, tamamen bağımsız hareket etmiştir.


Macarlar ve Hırvat Krallığı sürecinde (1371-1384) yılına kadar ve Bosna Krallığı sürecinde (1384-1391) yılları arasında Kotor tamamen bir bağımsız yönetimine sahip olmuştur.


1391-1420 yılları sonrasında Kotor birçok defa korsanlar tarafından işgal altında kalmıştır. O yüzden Kotorlular kendilerini korumak icin güçlü bir hükümdara ihtiyaç duymuşlardır.  Venedikliler yaklaşık 4 asır Kotorda hakimiyetlerini sürdürmüştür. (1420-1797) bu süreç icerisinde Kotor Kasabası birçok sefer baskınlara ve depremlere maruz kalmıştır. Veba hastalıklarının birçok sefer tekrarlandığı bu kasabada, nüfus bir hayli azalmıştır.


Osmanlının gelişi ile, Kotorun etrafında ki kasabalar Osmanlının himayesi altına girmiştir. Kotor kendini savunmayı başarabilmiştir. Osmanlının himayesine Hayrettin Barbaros tarafından geçmiştir. Birçok  baskıya karşı kalan Osmanli ordusu  Kotordan ayrılmak zorunda kalmıştır.


1570-1573 yılında cika Kıbrıs ve (1645-1669) Kandiya savaşlarından  sonra Osmanlı askerleri Kotor şehrinden çıkmak zorunda kalmıştır.


XVII yy.  Karadağlılar arasında birçok sinir harbi yaşanmıştır. Kotor körfezi nin etrafında ki yeni semtler ve şehirler, bir hayli güçlenmeye başlamıştır. Bunlardan bazıları Perast, Tivat, Cavtat gibi isimleriyle günümüze kadar gelmişlerdir.

Venediklilerin çöküşü ile, Kotor ve etrafında ki  kasabalar Avusturyalıların ve Fransızların işgaline uğramıştır.  Kotor Avusturya devletinin himayesi altında kalmıştır. 1806 yılına kadar Kotor Kasabası özel bir şehir statüsüne sahip olmuştur. Viyana'da Konsolosluğu olan bir şehir haline gelmiştir.


Pozu anlaşmasından sonra Kotoru Ruslar kendi himayesi altına almışlardır. Yaklaşk 17 ay Rus şehri olarak işgal altında kalmıştır.

Rusyanın Kotordan çıkışında sonra, bu şehir 1807. yılında Fransızların himayesi altına girmiştir. 1807-1813 yılına kadar süren Fransız hükümdarlığı, genelde isyan hükümdarlığı olarak bilinmektedir. Kotorlular o tarihe kadar olan kendi özel statülerini Fransızların gelişi ile kaybetmişlerdir.


Bu süreçten sonra Kotor Kasabası, Karadağlıların himayesi altına girer. Karadağlıların kurmuş oldukları  ittifak sayesinde Kotor 1814 yılına kadar onların himayesi altında kalmıştır.


ParisAnlaşması ile 1814 yılında Kotor ikinci kez Avusturyalıların himayesi altına girer ve 1918 yılına kadar Avusturyanın  himayesi altında kalır.


1918 yılından itibaren Boka Kotorska Sloven, Hırvat, Sırp devletlerin himayesi altına girer,  ondan sonra da Yugoslavya devletinin içinde yer alır.


1945 yılından itibaren  Kotor şehri Karadağ devletine bağlıdır, ve günümüzde ise kendi tarihi dokusuyla Balkanlar yarımadasının en güzel şehirleri arasında yer almaktadır.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.