ŞARKI DEĞİL REZALET
HAKAN ÖZGEN
Şarkıcı olmaktan çıkan şarkıcılarla birlikte, şarkılar da şarkı olmaktan çıktı artık. Zaten çıkmıştı da sektör hani belki toparlanıp kendine gelir de biraz daha dinlenebilir hale gelir diye beklentimiz vardı. Fakat hiç de öyle olmuyor. Topluma (özellikle de gençliğe) rol model olması gereken şarkıcılar daha da rezil hale düştüğü gibi şarkılar da rezalet oldu.
Burada kullandığım rezil ve rezalet kelimeleri size hakaret gibi gelmesin. Bir şarkıcının on binlerce dinleyeni karşısında ‘’Bikini gibi’’ kıyafetler ile sahneye çıkması kabul edilebilir değildir.(1)(2)(3)(4). (Öyle bir kıyafet ki (1) no’lu dipnottaki videoyu izlerseniz, öyle bir kıyafetin denizde bile giyilmediğini görürsünüz. Ben böyle bir videoyu izlemeye bile utanıyorken konserlerinde açık saçık ucube kıyafetlerle gördüğümüz ‘’Sanatçımız’’ hiç mi utanmaz anlamış değilim. Ve bu sanatçılar on binlerce dinleyiciye hitap ediyorlar ve magazin haberlerinin de sürekli konusu oluyorlar.)
Sevgili okurlar,
Bu konuda yazmayı uzun zamandır istiyordum. En son Edis ve Zeynep Bastık’ın söylediği ‘’Yatakta Kardiyo’’(5) adlı şarkıyı dinleyince yazmaya karar verdim. Ben yazıyorum yazmasına da, kâr eder mi etmez mi bilmiyorum.
Kardiyo, Fransızca kökenli bir kelime olup ‘’Kalp’’ anlamına gelir. Daha derinlemesine açıklamak gerekirse kardiyo; genellikle düşük ya da orta yoğunlukta yapılan, uzun süre devam eden egzersizleri kapsar. Kardiyo hareketleri ise koşu yapma, bisiklet sürme, yüzme, ip atlama, yürüyüş yapma ve benzeri egzersizlerdir.(6) Ve bunlar sağlığımız için faydalıdır da.
Bu tanımlar ışığında yatakta kardiyo denildiğinde ilk yaptığı çağrışım cinsî münasebet durumudur. Hatta bu durum klipte de görülmekte ve sanatçılar yatakta kardiyo için fazlasıyla gayretli gözükmekteler. Hatta şarkı sözlerindeki bir mısra da ‘’Çalışalım yatakta kardiyo’’ diye geçiyor.
Şarkının sözlerinde öyle kelimeler var ki karşılıklı konuşmalarda bile söylenmeyecek kadar rezil… Zaten şarkının yarı Türkçe yarı İngilizce söylenmesinin sebebi de bu olsa gerektir. Ve bu şarkı sosyal medya hesaplarında müzik platformlarında milyonlarca kişi tarafından izleniyor ve izlenecek.
Sadece bu şarkı mı? Değil tabii ki. Daha da var.
Mesela 2024 yılının en çok dinlenen şarkısı CISTAK adlı şarkı. Mesela Diyar Pala’nın Pompalamasyon adlı şarkısı. Açınız dinleyiniz ya da kliplerini izleyiniz. Tamamen cinsellik temalı şarkılardır. Şarkı desen şarkı da değil neredeyse. Önceleri pop müzik denirdi. Sonra nasıl olduysa rap müziği giriverdi piyasaya. Şarkıdan ziyade şiir okuyor gibi, neyi ifade ettiği de belli değil neredeyse, ses de güzel olmasına gerek yok, hatta ne dediği bile anlaşılmıyor.
Peki;
Nasıl bu hale geldik? Neden tepkisiz kalıyoruz? Yıllardan beri bizi usul usul alıştırdılar da ondan. Pop müzik adı altında argo sözlerle yazılan şarkılar dinledik. Bir şarkıda; ‘’Kız hepsi senin mi?’’ sözleri vardı meselâ. Normalde bu söz cinsel taciz içeriklidir. Ama bize bunu ‘’Şarkı’’ ya da ‘’Sanat’’ adı altında dinlettiler. Özellikle 90’lı yıllarda peş peşe açılan ve sürekli klip yayını yapan müzik kanalları evlerde, kahvehanelerde, hemen hemen her yerde dinleniyordu.
Bir başkası ‘’Bandıra bandıra ye beni’’ derken de umursamadık. Yıllardır hızla artan kültür erozyonu ile beraber ahlâki yozlaşma artarak devam etti. Biz sustukça ve bu şarkıları dinledikçe yenileri geldi. Ve artık şarkılar dinlenecek, klipleri de izlenecek olmaktan çıktı.
TV’de dizilerde, filmlerde sigara ve alkol sahnelerini sansürleyen RTÜK bu tür şarkıların sözlerine ve klip çekimine neden bakmaz? Bu tür şarkılar yayınlanırken denetimden geçiyor mu? Geçiyorsa da bunların Türk kültürüne ve Türk aile yapısına uygun olmadığı görülmüyor mu?
Gerçi şarkı deyince eski şarkılar ve şarkıcılar geliyor aklıma. 70’lerin 80’lerin şarkıcılarında edep, şarkılarında da aşk vardı daha çok. Gün oldu devran döndü o zamanki adıyla Türk Hafif Müziği 90’larda ‘’Pop Müziği’’ oluverdi. Sonra poptan rap türedi. Ve ondan sonradır ki hızla kültürel ve ahlâki yönden yozlaşmaya başladık.
Artık ‘’Sanat’’ adına yapılan şarkılar aile ortamında dinlenmeyecek hale geldi. Ve bu bozulma gelecek nesiller için daha da artarak devam ediyor.
Bu konunun bir başka boyutu da sanatçıların giyimleri konusudur. Fazlaca ‘’Cesur’’ olarak tabir edilen giyimler özellikle gençler üzerinde rol model oluyor. Zamanla da bu giyim tarzı normalleşiyor.
Bu konuda daha çok şey yazmak ister(d)im. Ama her şey de buraya yazılmıyor. Yazdıklarımdan çok, yaz(a)madıklarım var.
Kalın sağlıcakla.
Hakan Özgen
7 Ağustos 2025
KAYNAKLAR
(1)https://www.instagram.com/reel/CeeaRtxK-Ex/
(2)https://www.facebook.com/watch/?v=1359736931912634
(3)https://www.instagram.com/reel/DM5gqztNmrV/
(4)https://www.youtube.com/shorts/Uxyo7oUfWgc
(5)https://www.youtube.com/watch?v=CReay6O3apY&list=RDCReay6O3apY&start_radio=1