AHMET SEVEN- SAMSUN BÜLTEN
Geçmiş yıllarda toplumumuza mal olmuş, ilham veren değerlerimizi anma ve onlara olan ilgiyi artırma adına önemli adımlar atıldı. Mevlana, Yunus Emre ve Aşık Veysel gibi büyük isimler, özel anma yıllarıyla yad edildi. Bu kıymetli geleneği sürdürerek, 2026 yılının "Yaşar Doğu ve Güreş Yılı" olarak kutlanması gerektiğine inanıyorum. Zira güreş, Türk milletinin ata sporu ve gücünü ifade eden kadim bir değerdir. Tarihimizde müstesna bir yere sahip olan güreş, günümüzde de minder, karakucak ve yağlı güreş olmak üzere yurdun dört bir yanında büyük bir heyecanla yaşatılmaktadır. Milletimizin güreşe olan bu derin ilgisi, ata sporumuza verdiğimiz önemin en somut göstergesidir.
Güreşçilik, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda yiğitlik ve efendiliğin de vücut bulduğu bir spor dalıdır. Bu yönüyle tam anlamıyla millidir ve ülkemizin uluslararası arenada kendini en güçlü ifade ettiği alanlardan biridir. Olimpiyatlarda altın madalya kazanabildiğimiz tek spor dalı olması da bu gerçeği pekiştirmektedir.
Gençlerimizin, Türk güreşinin sembol ismi olan ve "Türk gibi kuvvetli" sözünün de temsilcisi konumundaki Yaşar Doğu'dan ilham aldığını ve onu bir rol model olarak gördüğünü biliyoruz. Yaşar Doğu, karakucak ve yağlı güreşin yanı sıra, minder güreşlerinde hem grekoromen hem de serbest stilde başarı elde ederek Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olan tek güreşçimizdir. Onun örnek ahlakı, mücadeleci ruhu ve elde ettiği eşsiz başarılar, gençliğimizin zinde yetişmesine ve spora yönelmesine ciddi katkı sağlayacaktır.
2026 yılının Yaşar Doğu ve Güreş Yılı olarak ilan edilmesi, güreşe olan ilgiyi artırmanın yanı sıra, gençliğin sağlıklı ve disiplinli bir şekilde yetişmesine de katkıda bulunacaktır. Yıl boyunca düzenlenecek güreş çalıştayları, konferanslar ve seminerlerle bu husus desteklenmeli, toplumda güreş bilincinin artırılması hedeflenmelidir. Bu sayede, tarihimizde yer almış efsane güreşçilerimizi de anma imkanı bulacak, güreşe olan ilginin daha da artmasına zemin hazırlanacaktır.
Yaşar Doğu, sadece spor alanındaki başarılarıyla değil, herkese ve her kesime hitap eden felsefesiyle de bir efsane, bir kimlik ve bir kişiliktir. 2026 yılının Yaşar Doğu ve Güreş Yılı olması, bu derin felsefenin toplumumuza yeniden hatırlatılması için büyük bir fırsattır. Bu vesileyle, hayatta olan güreşçilerimize de fikirlerini ve hikayelerini anlatma, dünden bugüne güreşçilerimizin hayat hikayelerini dinleme fırsatı verilmiş olacaktır.
Umarım bu anlamlı çağrı karşılık bulur ve 2026 yılı, Yaşar Doğu'nun anısına yakışır bir şekilde güreşle bütünleşen bir yıl olarak tarihe geçer. Bu, hem ata sporumuza ve efsanevi şahsiyetlerimize vefa borcumuzu ödemek hem de gelecek nesillere ilham kaynağı olmak adına atılacak en değerli adımlardan biri olacaktır.