İş bırakan memurların eylemi, vatandaşlar arasında mağduriyet ve tepkilere neden oldu. Özellikle ulaşım ve bazı kamu hizmetlerinde yaşanan aksamalar, halkın tepkisini artırdı.
Memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşme sürecinde hükümetin zam tekliflerini yetersiz bulması üzerine gerçekleştirilen iş bırakma eylemi, bazı vatandaşlar tarafından sert bir dille eleştirildi. Eylemlerin, halihazırda zor zamanlardan geçen ülke ekonomisine ve günlük hayatın akışına zarar verdiği öne sürüldü.
Eylem nedeniyle en büyük aksama ulaştırma sektöründe yaşandı. İzmir, Aydın, Denizli, Zonguldak ve Karabük'te tren seferleri durdu. Ayrıca, bazı tapu müdürlüklerinde de memurların işe gelmemesi nedeniyle işlemlerin yapılamadığı görüldü. Vatandaşlar, bu durumun kendilerini mağdur ettiğini ve hak arayışının başka yollarla yapılması gerektiğini savundu. Eylemlerin, millete hizmet etmesi gereken memurlar tarafından millete karşı bir eylem olarak algılanması, tepkilerin ana nedeni oldu.
Vatandaşların dile getirdiği bir diğer önemli nokta ise "devlet terbiyesi" ve "vatan sevgisi" kavramlarıydı. Memurların devlete karşı eylem yapmasının doğru olmadığını belirten birçok kişi, bu tutumun devlet kurumlarına olan güveni zedelediğini ifade etti. Milyonlarca işsiz varken devlette memur olmanın bir ayrıcalık olduğu ve bu ayrıcalığı kullananların devlete zarar vermemesi gerektiği vurgulandı.
Eylemde en çok eleştirilen kurumlardan biri de memur sendikaları oldu. Bazı vatandaşlar, sendikaların kendi çıkarları doğrultusunda memurları kışkırttığını ve eylemlerin asıl amacının hizmet değil, sendika yöneticilerinin kişisel menfaatleri olduğunu iddia etti. Bu iddialar, sendikalara olan güveni sorgulayan bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Bu gelişmeler ışığında, memur ve memur emeklilerinin maaş ve özlük hakları için başlattıkları mücadele, kamuoyu ve vatandaşlar nezdinde farklı yankılar uyandırmaya devam ediyor.