Türkiye’de Bir İlk: 'TOKİ Arazisinde Rant Konakları!'

  • HABER ÜSTÜ

Türkiye’de Bir İlk: “TOKİ Arazisinde Rant Konakları!”

YILDIRIM DEMİRCİ

 

Üyelerin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla faaliyette bulunan bir kooperatifte bazı üyelerin 2’şer, 3’er, 5’er, 10’ar hatta bir üyenin 66 tane hissesinin bulunması işi çığırından çıkarmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, TOKİ arazisi amacı dışında kullanıldığından dolayı arsa satışını iptal etmelidir. Burası tüm memurların aileleriyle birlikte ucuz, konforlu ve kaliteli bir tatil yapmalarına imkân sağlayacak “Eğitim ve Dinlenme Tesisi”ne dönüştürülmelidir. Artık gelinen bu noktada kamu yararı adına bu dönüşüm elzem olmuştur.

 

Kocaeli’nin en değerli yerinden 63 dönümlük araziyi satın alan Paraf Grup, araziyi satın almadan daireleri satışa çıkardı. Tüm paranın bir ay içinde istenmesi, pek çok kişinin dikkatini çektiği gibi yerel basının da dikkatini çekti. Bu bağlamda Paraf Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı Veysel Yılmaz, Kocaeli’nde yayın yapan yerel bir haber ajansına 25.06.2025 tarihinde verdiği röportajda ağzındaki baklayı çıkardı. O röportajda; sendika kökenli olduklarını, memurlara ev yapmak için işe başladıklarını, ilk projelerinin arsasını TOKİ’den aldıkları Kuşadası Projesi olduğunu söyledi. Sözlerinin devamında 941 hisseli olan bu projede 650 kişinin olduğunu çünkü bazı kişilerin 2’şer, 3’er, 5’er, 10’ar aldığını hatta 66 tane alan bir üyesinin olduğunu söyledi. Bu nasıl kooperatif ki memuru ev sahibi yapmak için kuruluyor ve bir üyesinin 66 tane hissesi olabiliyor!

 

02.10.2023 tarihli “TOKİ’den Elinizi Çekin” başlıklı yazımızda, “Ya mevcut üyelerin bazılarının 2’şer, 3’er daire ortaklıkları var ya da isimlerinin kamuoyunda bilinmemesi için başvuruları gizli tutuluyor. Eğer üçüncü bir izahı var ise buyrun onu da siz söyleyin.” Biz bu açıklamamızı Veysel Yılmaz’ın röportajından iki yıl önce yaptık. O gün bir üyenin 66 tane dairesinin olduğunu yazmış olsaydık şahsımıza yapılmadık iftira, hakaret ve tehdit kalmazdı. Geldiğimiz bu noktada yazılarımızın ne derece gerçekçi, ölçülü ve seviyeli olduğu anlaşılmıştır.

 

Veysel Yılmaz, kooperatif ortaklık aidatı 33.200 TL olan Kuşadası projesine, aidatı 35.000 TL olan Akhisar projesine ve aidat miktarını belirtmediği Ankara projelerine üye olduğunu ve tek gelirinin Kuşadası kooperatifinden gelen 40.000 TL huzur hakkı olduğunu açıklıyor. Matematik bilimiyle çelişen bu açıklamayı yapan Veysel Yılmaz acaba huzur hakkına güvenerek mi memuriyetten istifa etti? Beyan ettiği geliriyle hem üç kooperatif hissesinin taksitlerini hem de evinin iaşesini nasıl karşılayabiliyor?

 

Basın kuruluşlarına para karşılığında yazı yazmak suretiyle ticari kazanç sağladığımız iftirasını utanmadan üzerimize atan Veysel Yılmaz, röportajın devamında: “Daha önce sendikadan uzaklaştırılan bir arkadaş var, davası devam ediyor, 2021'de bir yazı yazmış: “Ben bundan sonra sizinle hesaplaşacağım. Göreceksiniz…” diye. Olumsuz iddiaların çoğu sendikadan atılan o kişinin gündeme getirdiği şeyler.” diyerek asılsız isnatlarına devam etmektedir.

 

Mesnetsiz ithamlarla kişinin lekelenmeme hakkını ihlal eden bu açıklamalar bize, "Kurban" konusunu yanlış anlatan adamın hikâyesini hatırlattı. Dinleyenlerden bir dayanamamış: "Yahu bunun neresini düzelteyim… Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, keçi değil, koç olacaktı!" demiş. Biz de bu açıklamaların neresini düzeltelim: Birincisi, sendikamızın saygın ve onurlu bir üyesiyim. Bir gün dahi üyeliğim düşmemiştir. İkincisi, hakkımızda Paraf Yapının şikâyeti üzerine açılmış herhangi bir dava bulunmamaktadır. Üçüncüsü, “… sizinle hesaplaşacağım. Göreceksiniz…” şeklinde bir yazı kesinlikle yazılmamıştır. Çünkü Peygamber Efendimizin ahlakıyla, Hz. Ömer’in adaletiyle, Hz. Ali’nin cesaretiyle, Hz. Eyüp’ün sabrıyla, Hz. Yusuf’un güzelliğiyle ve Yunus’un sevgisiyle yola çıktık.

 

Memurlara sosyal konut yapma taahhüdüyle devletten alınan TOKİ arazisine kooperatif adının masumiyeti altında lüks konut yapılıyor olması kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Başını sokacak bir evi olmayıp maaşının yarısıyla kira ödeyen ve geçim sıkıntısı çeken milyonlarca memurumuzun olduğu ortamda bir üyenin 66 tane lüks konuta sahip olmasının takdirini kamuoyuna bırakıyoruz.

 

Bir kişiye 66 hisse vererek mi memurlara konut kazandırıyorsunuz yoksa bir avuç sendikacı ve kooperatif üst yöneticisine mi kazandırıyorsunuz? Muhataplarına soruyoruz: Ortakların konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş bir kooperatifin Kuşadası Projesinde 66 konutu olan kişi, bir konutun aylık taksiti 33,200 TL olduğuna göre 66 konut için aylık 2.191,200 TL’yi nasıl ödeyebiliyor? Bu mudur memurlara konut kazandırmak! Bu olsa olsa TOKİ arazisi üzerinden bir avuç kişinin rant devşirmesidir.

 

Eşi çalışıyor olsa bile bir memurun her ay iki milyonun üzerindeki aidatı ödemesi mümkün değildir. Velev ki bir an için ödediğini düşünmüş olsak bile bunun kaynağının sorusu akıllara gelmektedir. Bu üyenin memur değil de bir iş insanı olduğunu farz edersek her ay milyonları bulan aidat, daha karlı yatırım araçları dururken kooperatife ödemesi hayatın olağan akışıyla pek fazla örtüşmemektedir. Geriye son bir ihtimal kalıyor: Bazı kooperatif ortaklarının isimlerinin kamuoyu tarafından öğrenilmesi sansasyona yol açacağından şimdilik bir kişi üzerinde toplanmıştır. Bu ortakların 1163 sayılı Kanunun 81. maddesine göre kooperatifin tüm işlemlerinin tamamlanıp sonlandırılacağı son gün, tapu tescil ve diğer resmi prosedürlerini yapacakları sonucu çıkmaktadır.

 

Sosyal konut diye başlayan memur konut projesi, bir anda hayret verici bir şekilde bir avuç üst yöneticinin rantına evrildi. Şimdi ise bir üyenin 66 hissesiyle durum bambaşka bir boyuta dönüşerek iş çığırından çıkmıştır. Gelinen bu noktada çözüm nettir: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız TOKİ arazisi amacı dışında kullanıldığından dolayı arsa satışını iptal etmelidir. Burası tüm memurların aileleriyle birlikte ucuz, konforlu ve kaliteli bir tatil yapmalarına imkân sağlayacak “Eğitim ve Dinlenme Tesisi”ne dönüştürülmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Liderliğinde şehirlerimizi dirençli hale dönüştüren Bakanımız Sayın Murat Kurum, kamu yararı adına bu dönüşümü gerçekleştirecek, iradeye, inanca, güce ve kararlılığa sahiptir.

 

Yazımızı Üstat Necip Fazıl’ın sanki bu konuyu biliyormuşçasına kaleme aldığı şu dizeleriyle bitirelim:

Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.