Evlilikleri yönetemeyen, sorunları önleyemeyen böylece parçalanmalara engel olamayan binlerce aileyi görmezden mi geleceğiz?
Ahmet SEVEN SAMSUN BÜLTEN
Televizyon kanallarına çıkan ailelerin acı dolu hayat hikayelerini yıllarca büyük bir kederle izliyoruz.
Zaman zaman buna karşı çıkıp program yapımcılarına kötü örnekleri yayınlayarak topluma kötü örnek oluyorsunuz diyerek tepki gösterenleri de görüyorum.
Bu konuda ben ucuz tepki gösterenlerden farklı düşünüyorum.
Yaşanan olaylar kendi içimizden.
Bizim toplumumuzun yaşadığı veya yaşamak zorunda kaldığı talihsizlikler.
Yıllarca halı altına süpürülen tozların birikimi.
Ekranlardaki acı görüntüler bardağın taşmış hali.
Özellikle sosyal medyanın tetiklediği bir anlık duygularına yenik düşen insanların çıkmazı.
Kurtarıcı kahramanlarını resim olarak tanıyıp resmen tanımayan kimselerin perişan halleri.
Televizyonlara yansıyan olaylar 'Olanlardan ibrat almazsanız olacakların önüne geçemezsiniz' diyor.
Ailelerin ibret dolu hayat hikayelerini izleyin ve ders alın diyor.
Eğer gerçekler karşısında gözlerinizi kapatırsanız aklınızı da kapatmış olursunuz.
Düşünmezseniz çözüm üretemezsiniz.
Dikkat ederseniz ekrana çıkan aileler buraya bu şekilde çıkacağımız hiç aklımıza gelmezdi diyorlar.
Peki sizin çıkmayacağınızın bir garantisi var mıdır?
Evlilikleri yönetemeyen, sorunları önleyemeyen böylece parçalanmalara engel olamayan binlerce aileyi görmezden mi geleceğiz?
Neden ve niçin sorusundan kaçarsanız eninde sonunda bu sorunun cevabı altında ezilmeye mahkum olursunuz.
Bu anlamda başta Esra Erol hanfendi olmak üzere pu programları yapanları toplumsal sorunlara cesaretle yaklaşıp ortaya çıkardıkları için kutluyorum.
Yalnız sorunları konuşmakla kalmıyor çözüm de üretiyorlar.
Ailelerinin yakınlarının hatta cemiyetin yapamadıklarını onlar yapıyor.
Gözyaşlarının siliyor yalnız değilsiniz diyor.
Bugüne kadar bunu yapabileniniz var mı?
Bu dert bizim derdimiz bu acı bizim acımız.
Başta da söyledim ucuz tepki göstererek aklını kilitlemek yerine peki bana ne düşüyor şimdi ben ne yapmalıyım? sorusunu sormanız gerekmez mi?
Acaba benimde sağımda solumda görmediğim ya da görmek istemediğim sorunlar var mı? diyerek hareket etmelisiniz.
Yoksa evet yoksa yanışına engel olmadığınız o ateşin kıvılcımı size de sıçrayabilir.
Bu programları dert etmeli, her birinden ders çıkarmalı.
Unutmayın halı altına biriktirilen tozlar mutlaka bir gün ortaya çıkacaktır.
İsterseniz yazıya Esra Erol'un söylediği bir sözle nokta koyalım: "Keşke bu olaylar yaşanmasa ve ben de böyle bir program yapmak zorunda kalmasam"
Keşke...
