Sendikadan Basına Baskı mı Var?
YILDIRIM DEMİRCİ yazdı
Bugüne kadar hiçbir yazımızı yalanlayamadıkları gibi cevap da vermediler. Yine hiçbir yazımızın ne erişimin engellenmesi ne de içeriğin çıkarılması kararı bulunmamaktadır. Buna rağmen; “Haber ajanslarına ihtarname gönderdiğimiz halde yazılarına devam ediyor.” diyerek, kamuoyunu ve kamu görevlilerini yanıltıyorlar. Bu durum kendilerinin ne kadar acziyet ve sıkışmışlık içerisinde olduklarını göstermektedir.
Sendikacıların, kooperatif adının masumiyeti altında yaptırmakta oldukları Kuşadası villaları 24.09.2023 tarihinde bazı haber ajanslarında “Memur-Sen’den Kuşadası’nda Cennet Gibi Konutlar” başlığı ile sürmanşetten flaş haber olarak okuyucularına duyuruldu. Bu haberden sonra paniğe kapılan sendikacılar, araya hatırı sayılır insanları koyarak haber ajanslarının Kuşadası villalarıyla ilgi haber yapmamaları için ricacı oldular mı?
Kuşadası’nda bulunan yerel bir haber ajansı 27.02.2025 tarihinde “Paraf Yapı’da Neler Oluyor? TOKİ’den Alınan Arsa, Paralar ve Soru İşaretleri…” başlıklı bir haber yayımladı. Bu haberde Kooperatifin ödemesi gereken arsa bedelinin taksitini yüklenici firma, Arap asıllı bir iş insanından finansman temin ederek kooperatif adına ödediği iddiasında bulundu. Bu haber için herhangi bir tekzip veya mahkeme kararı olmadığı halde yayımlandıktan bir gün bile geçmeden alelacele haberin kaldırılması, “Acaba basın kuruluşuna ve basın emekçisine baskı mı yapılıyor?” sorusunu akıllara getirmiştir.
Eğer bu haberin doğru olmadığına inanıyorsanız yapılacak işlemler mevzuatlarda yazılıdır. Biz yine de bu işlemleri kısaca açıklamaya çalışalım:
Birinci yöntem, haber gerçeği yansıtmıyorsa düzeltme ve cevap hakkınızı kullanabilirsiniz (5187 SK/14). İkinci yöntem, haberde kişilik haklarınız ihlal ediliyorsa erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından çıkarılması için Sulh Ceza Hâkimliğine başvurabilirsiniz (5651 SK/9). Üçüncü yöntem, haberin içeriğinde hakaret, tehdit ve iftira varsa Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabilirsiniz (5237SK/106, 125 ve 267). Elinizde bu kadar hukuki argüman varken neyin endişesi içerisindesiniz ki basına ve basın emekçisine baskı yapıyorsunuz?
Sendikal aidiyetimizin gereği ve sendikanın kurucu üyesi olarak; Ali Yalçın’ın 2019 yılından itibaren kişisel ikbal ve menfaati önceleyen uygulamalarıyla sendikayı kurucu değerlerinden uzaklaştırarak rant ve zenginleşme aparatına dönüştürmesini 15.06.2023 tarihinden itibaren eleştirel yazılar ve sendikamızın daha da büyümesi için öneriler sunmaya başladık. Anayasamızca güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde, kişi hak, hukuk, onuruna ve saygınlığına tüm yazılarımızda özenle riayet ettik.
Hiçbir yazımınızın ne bir düzeltme ne de bir yayından çıkartma kararı bulunmamaktadır. Onlar da biliyorlar yazıların hepsinin hakikat ve gerçek olduğunu. Bugüne kadar hakkımızda açılmış herhangi bir iftira davası bulunmamaktadır. Onlar da biliyorlar yazılardaki tüm bilgilerin belgelere dayandığını. Yine bu güne kadar hakkımızda açılmış herhangi bir hakaret davası da bulunmamaktadır. Onlar da biliyorlar hocalarımızın bizlere öğrettiği Kur’ani ve Peygamberi öğretide en yüce değer olan; edep, hayâ ve ahlaki ölçülere ne kadar dikkat ettiğimizi. Onların, rahatsız oldukları konu, üyelerin bu gerçekleri öğrenmiş olmalarıdır. Yüzlerine taktıkları dava maskesiyle ikinci ajandalarındaki rant işlerini ne de güzel yürütüyorlardı, şimdilerde keyifleri kaçmışa benziyor.
Yazılarımızdaki hiçbir bilgiyi bugüne kadar yalanlayamadılar. Buna rağmen; “Haber ajanslarına ihtarname gönderdiğimiz halde yazılarına devam ediyor.” diyerek, kamuoyunu ve kamu görevlilerini yanıltıyorlar. Bu durum kendilerinin ne kadar acziyet ve sıkışmışlık içerisinde olduklarını göstermektedir. İşin aslı neymiş birlikte görelim:
24.062024 tarihli ve “Memur-Sen "Paraf" ladı: Ali Yalçın'ın Oğlu Kurucularından... Kardeş, Yenge, Özel Kalem… Hiç kimse dışarıda bırakılmamış” başlıklı yazımızda Ali Yalçın’ın oğlunun Paraf Ankara Konut Yapı Kooperatifinin kurucusu olduğu bilgisi verildi.
Yazıyı yayımlayan haber ajansına Ali Yalçın 27.06.2024 tarihli bir ihtarname gönderiyor. İki sayfalık ihtarnamede Ali Yalçın; “Benim oğlum kooperatif kurucusu değildir.” diyebiliyor mu? Hayır, diyemiyor. İhtarname, kamuoyuna “biz o yazıya ihtarname gönderdik” demek için gönderilmiştir. Yazımızın hiçbir cümlesini ve kelimesini tekzip edici herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Üyelerin akıllarıyla dalga geçercesine laf olsun torba dolsun babında kelime oyunlarıyla adeta ortada top çevrilen laf kalabalığından ibaret bir ihtarnamedir. Hatta ihtarnamenin sonunda haber ajanslarına ve yazara baskı ve tehdit niteliğinde “Maddi ve manevi tazminat hakkımızı saklı tuttuğumuzu, ilgililer hakkında ceza yargılamasına başvuracağımızın bilinmesini bildiririz.” şeklinde aba altında sopa gösterilmiştir.
Dostlar alışverişte görsün formatında düzenlenen ihtarnameye, 08.07.2024 tarihinde “Ali Yalçın'ın Cevaplamadıkları: Tekzibin Tekzibi” başlıklı yazımızda cevap verdik. Bu yazımızda: Ali Yalçın’ın oğlunun kooperatifin kurucusu olduğu bilgisinin kaynağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Resmi Gazetesi olan, “Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi” dir. Eğer haberin içeriğine yönelik bir yanlışlık veya hata olduğunu düşünüyorsanız, haber ajanslarına ihtarname göndermek yerine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine başvurarak yanlışlığın düzeltilmesi talebinde bulunabilirdiniz. Amacınız yanlışlığı düzeltmek değil, gerçekleri kamuoyunun ve üyelerin öğrenmesini engellemek için özgür basını susturmak ve yazarı korkutmak.
Her konuda ahkâm kesen heyecanlı konuşmalarıyla salonları coşturan Ali Yalçın’a ne hikmetse bugüne kadar üyeler adına sorduğumuz sorulara her ne kadar cevap alamasak da bulunduğu konumun mesuliyeti gereği biz yine de şu sualleri kendisine yöneltelim: Arsa ihalesinin teminat bedelini sendika gelirlerinden mi ödediniz? Sendikanın örgütsel gücüyle alınan arsaya yapılacak proje üyelere duyurulmadığına göre kooperatif ortakları nasıl belirlendi? Arsanın ilk taksiti TOKİ’ye hangi kaynaktan ödendi? Arsa alındığında imar durumu neydi, daha sonra imar durumu ne oldu? Villa projenizin kusursuz işlemesi ve yereldeki bürokratik problemlerin daha kolay çözülebileceğini düşündüğünüz için mi 80.789 mimar arasında siyasi kimliği ön planda olan bir mimarı tercih ettiniz?
Teşkilatımızın omurgasını oluşturan şube başkanları! Sizler de teşkilat buluşmalarında bu sualleri genel başkanınıza yöneltin ki teşkilat buluşmaları sadece Ali Yalçın’ın konuşmalarını alkışlamaktan ibaret olmaktan çıksın ve toplantıların asıl gayesi olan istişare kültürü teşkilatımızda tek tipçiliğin önüne geçsin.