Sendikacıların TOKİ Vurgununa Yıldırım Çarptı!

Son Dakika Haber Girişi : 02 Haziran 2025 10:42
Sendikacıların TOKİ Vurgununa Yıldırım Çarptı!

Sendikacıların TOKİ Vurgununa Yıldırım Çarptı!

YILDIRIM DEMİRCİ'nin yazısı

102 maddeden oluşan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif yönetim kurulu üyelerine ve başkanına kura çekimine tabi tutulmadan tercihli daire seçme hakkı bile tanımazken; Sendika yöneticilerinin birinci derece yakınlarıyla birlikte kurdukları yedi ayrı kooperatifle bu denli ilgilenmelerindeki motivasyon nedir?

 

Yakın zamanda Karayolları Genel Müdürlüğünde memur olarak görev yapan ve aynı zamanda Paraf Yapı Kooperatifinin de yönetim kurulu başkanı olan Veysel Yılmaz, devlet memurluğundan kendi isteği ile ayrıldı. Veysel Yılmaz, kooperatif üzerinden hayatını idame ettirebilecek hatırı sayılır gayrimenkul elde etti de mi devlet memuriyetinden ayrılma cesaretini kendinde buluyor? Bu sorunun cevabını devlet büyüklerimizin inceleteceğini umuyoruz.

 

1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 56 maddesinde: “Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca ödeme yapılamaz.” denilmekte olup; yine mezkûr kanunun 23. maddesinde: “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dâhilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” denilmektedir.

 

Buna göre, yönetim kurulu başkanı ve üyeleri yaptıkları hizmetler nedeniyle, Kanunun anılan maddelerinde öngörülen imkânlara kavuşturulmuş bulunmaktadır. Bunun dışında kalan hususlarda yönetim kurulu üyelerinin veya başkanın diğer ortaklar arasında herhangi bir ayrıcalığı bulunmamaktadır. Kooperatif yöneticileri, kooperatifin diğer ortaklarıyla aynı hak ve yükümlülüklere sahiptir. Hatta yönetim kurulu başkan ve üyelerinin kura çekimine tabi tutulmadan tercihli daire seçme hakkı bile bulunmamaktadır.

 

Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 24.12.2021 tarih ve 10480 sayısında Paraf Konut Yapı Kooperatifinin amacı: “Ortakların konuk ihtiyacını karşılamaktır.” şeklinde tanımlanmıştır. Hal böyleyken kooperatif her ne kadar ticari bir teşekkül de olsa önceliği ticari amaç değil, üyelerin konut ihtiyacını karşılamaktır. Bu amaçla kurulmuş bir kooperatifin yönetim kurulu üyeleri ve başkanı diğer üyelerden tek farkları 1163 sayılı yasada belirttiği hizmetleri karşılığı aldığı ücretlerdir.

 

Üyelerin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir kooperatif üzerinden yönetim kurulu başkanı ve üyeleri, eğer gayrimenkullerine yeni mülkler katıyorlarsa burada haksız kazanç elde etme durumu ortaya çıkar. Burada görevi kötüye kullanma vardır. Bu durumda kooperatif adının masumiyeti altında yapılan zenginleşme ne hukukidir ne de ahlâkidir.

 

Evi olmayan milyonlarca vatandaşımızın bir ev sahibi olma hayalini kurduğu TOKİ arazilerinin amacına uygun olarak kullanılması gerektiğini savunan kişiye soruşturma açtıracaksın. Memurlara sosyal konut yapma taahhüdüyle devletten aldığın TOKİ arazisine lüks villa yaptırarak, rant edinenler, elini kolunu sallayarak gezecekler öyle mi! Kuşadası gerçeği; “Dar gelirli vatandaşların bir araya gelip güçlerini birleştirerek daha uygun koşullarda bir ev sahibi olmak amacıyla kurulan kooperatifler, bazıları tarafından kamudan çok ucuza arsa alınarak kat karşılığında müteahhitlere verilmek suretiyle gayrimenkul zenginliği için mi kullanılmaya başlandı!” sorularını akla getirmektedir.

 

Ali Yalçın'ın, Sendikanın örgütsel gücüyle ve kamu nüfuzunu kullanarak sendikal konulardaki yazılarından dolayı bir kamu görevlisine şikâyetlerle ve soruşturmalarla baskı ve mobbing uygulayarak orantısız güç kullanması sadece kendisinin acziyetini ve ne derece çıkmazda olduğunu göstermektedir. Ali Yalçın’ın menfaatine halel getiriyor diye düşüncelerimizden vazgeçecek değiliz. Anayasamızın bizlere tanıdığı temel haklardan olan düşünce ve ifade özgürlüğümüzü yasal sınırlar içerisinde ve hukuk çerçevesinde sonuna kadar kullanmaktan imtina etmeyeceğiz.

 

Burası güçlünün zayıfı ezdiği muz cumhuriyeti değildir. Burası beş bin yıllık kadim medeniyete sahip şanlı Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bu topraklarda hep garibanlar, mağdurlar ve mazlumlar korunup, kollanıp ve gözetilmiştir. Burası bir hukuk devletidir. Kurumlarımız, herkese hakkı olanı verdiği; hakkı olmadığını vermediği adaletli bir yapıdadır.

 

Devletimize güveniyoruz, devletimizin kurumlarına güveniyoruz, devlet büyüklerimize güveniyoruz. Dünya Lideri, Devletimizin Başı, Başkomutanımız, Milletin Adamı ve Reisicumhurumuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 21.12.2013 tarihli twetter paylaşımında: “Biz yola çıkarken 3Y ile mücadele dedik; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar.” sözleri temel referansımızdır.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.