SAHİH-İ BUHARÎ Mİ? BUHARÎ SAHİH Mİ?

SAHİH-İ BUHARÎ Mİ? BUHARÎ SAHİH Mİ?

     Malumunuz biz Türklerin zaaflarından biri de okumayı pek sevmiyor olmamızdır. Halbuki kitap okusak bu zamana kadar doğru bildiğimiz bazı konuların aslında doğru olmadığını, şüpheli olduğunu ya da manasından saptırılmış olduğunu göreceğiz.

     Sadece okumak değildir amaç. Okumaktan ziyade okuduğunu anlayarak okumak ve sorgulamak da gerekir. Bendeniz de okuma konusunda kendime sınır koymayan biri olarak hiç üşenmeden okuduğum kitaplardan biri de on bir ciltlik Sahih-i Buharî’dir.(1) Hem de kitabımız Kur’an-ı Kerim’den sonra en geçerli kaynak olarak kabul edilen Sahih-i Buharî.

     Buharî’nin Kur’an-ı Kerim’den sonra en geçerli kaynak olduğunu kim belirlemiş bilemem. Ancak burada okuduğum bazı hadisler var ki, konuyu Kur’an merkezli düşündüğünüzde hiçbir dayanağı yoktur.

     Doğru olup olmadığını teyit etmek için başka baskılarından da kontrol edince Buharî’nin diğer baskılarında da aynı şekilde yer aldığını gördüm. Hadiste yanlışlık yoktu. Ve aynı konu ile ilgili olarak toplamda dört hadis mevcuttu. Ama hadiste bahsedilen durum gerçek olmadığı gibi saptırıldığı da gayet açıktı.

     Konumuz olan hadisler numara sırasıyla şu şekildedir:

     268 – Enes İbnu Malik’ten, O şöyle dedi: Nebi sallallahu aleyhi vesellem gündüzün veya gecenin bir vaktinde hanımlarını dolanırdı (Yani onlarla cima ederdi.) Hanımları ise on bir kişi idiler. Katade dedi ki: Enes’e dedim ki: Allah Rasulü sallalahu aleyhi vesellem buna güç yetirebilir miydi? Dedi ki: Biz kendi aramızda O’na otuz erkek gücü verildiğinden bahsederdik.

     Said, Katade’den Enes’in onlara Allah Rasulü’nün hanımlarının sayısını dokuz olarak bildirmiştir.(2)

     284 – Enes İbnu Malik’ten, o şöyle dedi: Allah’ın Nebisi sallallahü aleyhi vesellem bir gece içinde hanımlarını dolaşırdı (Yani onlarla cima ederdi.) O zaman O’nun dokuz hanımı var idi.(3)

     5068 – Enes şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellem bütün hanımlarını bir gecede dolaşırdı. O vakit O’nun dokuz hanımı vardı.(4)

     5215 – Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellem tek bir gecede bütün hanımlarını dolaşırdı (Yani onlarla cima ederdi.) O zaman Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellemin dokuz hanımı vardı.(5)

     Konuyu birbirinin aynı olan hadislerden sadece 268 no’lu hadis üzerinden ele alırsak da yeterli olacaktır.

    Hadiste diyor ki: ‘’Gündüzün veya gecenin bir vaktinde hanımlarını dolanırdı (Yani onlarla cima ederdi.)’’ Sadece bu cümleyi ele alarak düşündüğünüzde bile hadisin sahih olamayacağını anlayabiliriz.

     Burada açıkça (Haşa) kadın düşkünü bir Peygamber tasviri yapılmış.Hz. Peygamber’in başka işi gücü yok muydu da gündüzün veya gecenin bir vaktinde hanımlarını tek tek dolanıyor ve onlarla cinsel ilişkiye giriyor. Bir tane iki tane de değil tam dokuz tane… Hiçbir erkek buna güç yetiremez.

     Devam ediyor hadis: ‘’Biz kendi aramızda O’na otuz erkek gücü verildiğinden bahsederdik.’’ Böyle bir durum da yoktur, olamaz. Çünkü Kur’an’a aykırıdır. Şöyle ki:

     Fussilet Suresi 6. Ayette şöyle buyrulur: ‘’Sen de ki; ben de ancak sizin gibi bir insanım. Ancak ilahınızın tek bir ilah olduğu bana vahyolunmuştur. Siz de O’na yönelin ve günahlarınız için O’ndan af dileyin. O’na ortak koşanların vay haline.’’(6)

     Ayette de açıkça beyan edildiği gibi Hz. Peygamber de herkes gibi bir insandır. O’na fazladan verilmiş bir güç, hem de 30 erkek gücünde bir güç yoktur.

     Bu durum hemen hemen tüm siyer (Hz. Muhammed’in doğumundan ölümüne kadar olan hayatı) kaynaklarında da görülebilir. Mesela Uhud Savaşı’nda müşriklerin saldırısı sonucu O’nun yaralandığı da kaynaklarda yazmaktadır. Bunlardan bir örneği buraya yazıyorum:

     ‘’Müşrik ordusundan dört kişi, İbn Kaime, Abdullah b. Şihab, Utbe b. Ebû Vakkas, Übey b. Halef özellikle Hz. Peygamber’i hedef almışlardı. İbn Kamie, Hz. Peygamber’in yanına kadar sokulmayı başararak bir kılıç darbesiyle O’nun yüzünü yaraladı. Bu şiddetli darbeden Hz. Peygamber’in miğferi ikiye bölünerek halkaları yanağına battı. Utbe b. Ebu Vakkas tarafından atılan bir taşla Hz. Peygamber’in alt dudağı yarıldı ve bir dişi kırıldı. Abdullah b. Şihab O’nu alnından yaraladı…’’(7)

     Burada da görüldüğü gibi Uhud Savaşı’nda müşrikler Hz. Peygamber’in çok yakınına kadar gelip öldüresiye saldırmışlardır. Şimdi soruyorum: Hz. Peygamber’de 30 erkek gücü olsaydı eğer, müşrikler bu kadar yaklaşıp zarar verebilirler miydi? Öyle ya; 30 erkek gücü olan birisi bir kılıç darbesiyle hepsini etkisiz hale getirmesi gerekirdi.

     Ayrıca Taif’e gittiğinde müşriklerin kendisine taş yağdırmalarına fırsat vermezdi. Mekke döneminde müşriklerin sürekli aşağılamalarına ve fiziksel saldırılarına maruz kalmazdı. 30 erkek gücündeki bir Peygamber hicret ederken mağaraya saklanmak zorunda kalmazdı. Bu konuda örnekleri çoğaltabiliriz.

     Peki, işin aslı nedir?

     Hz. Peygamber’in her gün hanımlarını dolandığı doğrudur. Ama cima etmek için değil, hal-hatır sormak için. Bu durumda Mescid-i Nebevî’nin o zamanki durumunu da bilmek gerekiyor:

 

                                  

 

     Bu durumun aslının nasıl olduğuna dair yine siyer kaynaklarından bilgi alıyoruz:

     ‘’Resûlullah her ikindi namazı sonrası eşlerinin odalarına uğrayarak hal-hatır sormayı alışkanlık edinmişti. Eşleri de bu duruma alışmışlardı.’’(8)

     Yine başka bir kaynak da Buharî’nin kendisinde bulunan ve Hz. Aişe’den nakledilen 5216 no’lu hadistir:

     5216 – Aişe şöyle dedi: Allah Rasulü salallahu aleyhi vesellem ikindi namazını kıldıktan sonra hanımlarını ziyaret ederdi.(9)

     Görüldüğü gibi Hz. Peygamberimizin hanımlarını dolanması, onları ziyaret edip hatırlarını sormak içindir. Yukarıdaki hadislerde yazdığı gibi cima etmek için değildir. Ayrıca Hz. Peygamberimize 30 erkek gücü verildiği falan da yoktur.

     Peki bu hadisler saptırılmış olduğu halde Buhari’de nasıl yer almış oldu?

     Nasıl olduğunu ben bilemem. Ancak yukarıda belirtilen hadislere (Cima etmek için) cümlesinin sonradan ilave edildiği kesindir. Ayrıca Hz. Peygamberimize 30 erkek gücü verildiğine dair bilgi hem Kur’an-ı Kerim’e hem de siyer kaynaklarına aykırıdır. Bu durum da muhtemelen daha sonradan ilave edilmiş olabilir.

     Kıymetli okurlar, düşünün ki dininizi ana kaynaklardan öğrenmek istiyorsunuz. Kur’an’dan sonra en geçerli kaynak olarak belirtilen Sahihi Buharî’yi okumaya başlıyorsunuz ve karşınıza 268 no’lu hadis çıkıveriyor. Ne düşünürsünüz?

     Hadisi olduğu gibi okuyup değerlendirdiğinizde bir gecede dokuz karısıyla ilişkiye giren bir peygamber tasviri olduğunu görüyorsunuz. Böyle bir durumda insan dinine daha bağlı olacağına dininden daha da soğumaz mı?

     Sekülerizmin günden güne daha da arttığı günümüzde bu tür tezatlarla karşılaştığımızda sorgulamak, araştırmak en doğrusudur.

     Zaten günümüzde gerek İslâm Dini olsun gerekse Hz. Peygamberimiz olsun kötülenecek ise genelde kadın konularından eleştiriliyor. Bu konuda sadece yazılı metinlere bakmaktan ziyade konuyu araştırıp bilgi sahibi olmak en doğrusudur.

     Son olarak yine konumuzla alakalı olarak bir bilgi daha paylaşmak istiyorum:

     ‘’Resûlullah 55 yaşına kadar tek eşli bir evlilik hayatına sahip oldu. İlk kez Hatice ile evlendi ve onunla 25 yıl evli kaldı. Resûlullah hayatının ancak son 7 yılında, 56 – 63 yaşları arasındayken çok eşli evlilik hayatına sahip oldu.(10)

     Kalın sağlıcakla

 

     Hakan Özgen

     11 Ağustos 2025

 

KAYNAKLAR

(1)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009 (Bu yazıma kaynak olarak kullandığım eserdir)

(2)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009. Cilt 1, Sayfa 240.

(3)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009. Cilt 1, Sayfa 249.

(4)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009. Cilt 8, Sayfa 193.

(5)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009. Cilt 8, Sayfa 309.

(6)İsmail Mutlu – Kur’an-ı Kerim Meali, Meal-Tefsir Cilt:2 Sayfa 143.

(7)Prof. Dr. İbrahim Sarıçam - Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, Sayfa 208.

(8)Celaleddin Vatandaş - Hz. Muhammed’in hayatı ve İslâm daveti. Medine Dönemi, Sayfa 384

(9)Sahih-i Buharî Tercüme ve şerhi. Sağlam Yayınevi 2009. Cilt 8, Sayfa 309.

(10)Celaleddin Vatandaş - Hz. Muhammed’in hayatı ve İslâm daveti. Medine Dönemi, Sayfa 377

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.