KÜLTÜR(!) YOLU FESTİVALLERİ

               KÜLTÜR(!) YOLU FESTİVALLERİ

     Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilk kez 2021 yılında düzenlenmeye başlanmış. Türkiye’nin uluslararası marka değerini yükseltmek ve tarihi ve kültürel birikimleri cazibe merkezi haline getirmek amacıyla düzenlenmektedir.

     Her sene düzenlenen il sayısı artarak devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, 2028 yılına gelindiğinde 35 kentte festival düzenleneceğini belirtmiş.(1)

     Bu sene (2025) 20 şehirde, sekiz ay boyunca festival düzenlenmesi planlanmış. İlk olarak 5-13 Nisan tarihleri arası Adana’da başlayan festivaller, 1-9 Kasım’da Antalya’da son bulacak. Festivallerin Samsun’daki bölümü ise 21-29 Haziran günleri arası düzenleniyor.(2)

     Yine bir festival tarihi geldi çattı ve festivallerin Samsun bölümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Biz de bu Kültür Yolu Festivalleri konusunu değerlendirirken Samsun’daki etkinlikleri göz önüne alarak değerlendireceğiz.

     Festivallerin bu seneki dördüncü durağı Samsun idi ve 21 Haziran günü açılışı yapıldı. Açılışta hazır bulunan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan; Samsun'un bu yıl 9 gün boyunca festivale ev sahipliği yapacağının, 39 noktada 426 etkinliğin gerçekleştirileceğinin altını çizerek, 29 Haziran Pazar gününe kadar konserler, sergiler, söyleşiler, sahne performansları ve her yaşa uygun etkinliklerin süreceğini söyledi.(3)

     Etkinlik çok. Sergiler, çocuklar için etkinlikler, atölye çalışmaları, müzikaller, söyleşiler… Ancak Samsun halkı için yukarıda bahsedilen 39 noktadaki 426 etkinlik pek bilinmez. Bunlardan daha önemli olan ve yoğun katılımın da olduğu Batıpark’taki konser etkinlikleri bilinir. Öyle ki Samsun halkı yazın sandalyesini masasını alıp kendini sahilin serinliğine atar. Konser olunca da, alanın yanındaki çimenliklere kurulur, hem müzik dinler hem de keyif yapar. Aslında konsere gelenler konser alanındakilerden daha fazladır yani.

     Zaten festival deyince akla gelen şey de konserler oluyor. Diğer etkinliklerden genelde bîhaber olan halk genelde konserleri takip ediyor. Hem festival tanıtımları yapılırken de özellikle konserlerden bahsediliyor.

     Ancak son zamanlarda yine Samsun halkı tarafından dile getirilen bir konu da festival adı altında düzenlenen bu etkinliklere gerek olmadığı yönünde. 2024 yılında 17 ili kapsayan festival etkinliklerinin maliyetinin 800 milyon TL olduğu iddia ediliyor.(4)

     Mesela Samsun’da 2024 yılında düzenlenen festival etkinliklerinde devletin kasasından çıkacak olan paranın 150 milyon TL olduğu ileri sürüldü.(5)

     Üstelik bu sene daha fazla ilde düzenleniyor ve yüksek enflasyon ortamını da düşündüğünüzde bu kadar masrafa ne gerek vardı diye de soruluyor. Vatandaşlar bu konuda tepkililer. Hem tasarruf tedbiri uygulanmak istenmesi hem de konserlere milyonlarca lira harcanması konusunda yoğun tepki var.

     Ayrıca bu festivallere karşı halkın bakış açısı nasıldır diye hiç kimsenin sorduğu yok. Varsa yoksa konser. Sanki konser düzenlendiğinde kültür hizmeti mi yapılıyor ki?

     Bu konuda bir vatandaş açıkça şöyle ifadede bulundu: ‘’Konser işi keyfî iştir. Konser düzenlemek isteyen özel olarak düzenler ve konsere gitmek isteyenler de parasını verir gider. Devletin konser düzenlemesi ve konserlere milyonlarca lira para ödemesi yanlıştır. Bu paralar bizim ödediğimiz vergilerden çıkıyor.’’

     Bir de benim bu konuda belirtmek istediğim durum, bu konserlerin ne kadar ‘’Kültürel’’ olduğudur.

     Bu sene Batıpark’ta konser verecek olan sanatçılar; Ebru Yaşar, Sinan Akçıl, Resul Dindar, Merve Özbey, Ferhat Göçer, Haluk Levent, Burak Kut ve Alişan.

     Aralarında sadece Resul Dindar halk müziği sanatçısıdır. Diğerleri pop ya da fantezi müzik sanatçıları. Kimsenin sanatına ya da sanatçılığına bir sözümüz yok. Ancak Samsun’umuzun ozanları, türkücüleri, âşıkları varken neden onlara da Batıpark’ta sahne verilmez? Bu millet ille de pop müzik dinlemek zorunda mı?

     Türkülere yer verilmemiş mi? Verilmiş. 21 Haziran günü Rumeli’den Kafkaslara Türküler adlı program var. 27 Haziran günü Yüzyılın Türküleri adlı program da var. Ama bu programlar kapalı alanda…

     Ne olurdu Batıpark’ta gecenin serinliğinin keyfini çıkarırken bir kere de sahnede iki âşığın atışmasını izleseydik. Ne olurdu türküler dinleseydik. Türk’ün yaşadığı türkülerde kendimizi bulsaydık…

     Bugün festivalin son günü. Gönlüm isterdi ki bu festivaller hiç düzenlenmesin.

     Hadi düzenleniyor diyelim. Gönlüm isterdi ki türküler ve türkücüler, ‘’Halk Müziğimiz’’ üvey evlat muamelesi görmesin. Eğer bu festivaller seneye de düzenlenmeye devam edilecekse; dileğim odur ki türkülere daha fazla yer verilsin. Batıpark’ta türkü ziyafeti çekilsin.

     Türk türkülerde yaşar…

     Burada yazımı bitirirken ayrıca soruyorum:

     Bu festivalin Samsun’a bir katkısı var mıdır?

     Kalın sağlıcakla…

 

     Hakan Özgen

     29 Haziran 2025

 

Kaynaklar

(1)https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_K%C3%BClt%C3%BCr_Yolu_Festivali

(2) https://kulturyolufestivali.com/

(3)https://www.haberturk.com/samsun-haberleri/38345615-samsunda-turkiye-kultur-yolu-festivali-acilis-toreniyle-basladi

(4)https://www.gazetegercek.com.tr/kultur-yolu-festivali-nin-maliyeti-800-milyon-tl-hani-tasarruf-tedbiri-vardi/138741/

(5)https://www.gazetegercek.com.tr/samsun-da-yapilacak-kultur-yolu-festivalinin-devlete-maliyeti-150-milyon-lira-olacak/138742/

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Hüseyin ÖZYILDIZ 29 Haziran 2025 14:12

    İskitler, Sakalar, Hunlar, Göktürk, Orta Asya ve Anadolu geçmişinden bize mirası kalan düsünce ,yaşam, ifade ve iletişim şeklinin bizim Fiziksel, biyolojik maneviyatımızı oluşturan bizi oluşturan sonra bizler yapan uzun yıllar devam eden kemikleşmiş orjinal yaşam şeklinin dışa kendini anlatma , kainatını da anlama dil şeklinin etkin kullanımından vazgeçilerek pasifize edilmesini, yadırgadıgımız hemen adabte olmakta zorlandıgımız , geçişlerde bocaladıgımız, bir hayat ses ve yaşam şekli karışımı yapılırken kendi özgün özelligimiz pasifleşmesini istemiyorum.