İskitler, Sakalar, Hunlar, Göktürk, Orta Asya ve Anadolu geçmişinden bize mirası kalan düsünce ,yaşam, ifade ve iletişim şeklinin bizim Fiziksel, biyolojik maneviyatımızı oluşturan bizi oluşturan sonra bizler yapan uzun yıllar devam eden kemikleşmiş orjinal yaşam şeklinin dışa kendini anlatma , kainatını da anlama dil şeklinin etkin kullanımından vazgeçilerek pasifize edilmesini, yadırgadıgımız hemen adabte olmakta zorlandıgımız , geçişlerde bocaladıgımız, bir hayat ses ve yaşam şekli karışımı yapılırken kendi özgün özelligimiz pasifleşmesini istemiyorum.