Bu noktada Yüksek İstişare Kurulu üyelerimizden, Kurucular Kurulu Üyelerimiz'den ve Genel İdare Kurulu Üyeleri'mizden Milli Görüş hareketi'nin önde gelen isimleri bendenizi bu göreve uygun gördüklerini belirttiler. Bu isimler arasında Fehim Adak, Ahmet Tekdal, İsmail Müftüoğlu, Sacid Günbey, Arif Ersoy, Mehmet Bozgeyik bulunmaktadır. Buna ilaveten Milli Görüş hareketine mensup olan kitleler ve delegelerin isteği ve yoğun baskısı üzerine "bize verilecek her görevi bütün güç ve imkânlarımı kullanarak yapacağımı" kendilerine arz ettim. Karar onlarındır. Biz teşkilatımızın, camiamızın kahir ekseriyetinin istek ve iradesine karşı direnemeyiz. Bize davamız uğrunda bir görevde ihtiyaç duyuluyorsa bundan kaçamayız.
PARTİMİZ 30 MART'TA AÇIK BİR ŞEKİLDE BAŞARISIZ OLDU
-Saadet Partisi'nin 30 Mart seçim performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Netice açık bir şekilde ortadadır. Bu gerçeğin üzerini örtmek veya farklı yansıtmak mümkün değildir ve kimseye de bir fayda sağlamaz. Gerçek bir Milli Görüşçü'ye yakışan gerçeği açık bir şekilde ortaya koyup buna çözüm aramaktır. Bu sonuç Milli Görüş'ün partisi Saadet Partisi'ne yakışan bir sonuç değildir. Zaten alınan bu açık ve net neticenin zorlamasıyla kongreye gidilmektedir. Türkiye'nin ve bütün insanlığın Milli Görüşe ihtiyaç duyduğu bir dönemde alınan oy oranı camiamızı son derece üzmüştür. Teşkilatlarımız canla başla çalıştılar fakat sonuç bu oldu.
-Siz Genel Başkan olduğunuzda Saadet Partisi'ndeki bu geriye gidişi nasıl durduracaksınız? Partide ne değişecek?
Önce Saadet Partisinde birlik ve dayanışma sağlanacaktır. Kardeşlik ortamı yeniden tesis edilecektir. Aynen Erbakan Hocamız'ın yaptığı gibi ayrım gözetmeksizin bütün Milli Görüşçüler ve milletimizin bütün evlatları kucaklanacaktır. Partimizin güçlenmesi, Milli Görüş'ü daha iyi temsil edebilmesi için gerekli teknik iyileştirmeler yapılacaktır. Saadet Partimiz ilk genel seçimlerde TBMM'ne girebilecek bir parti konumuna getirilecektir.
DELEGE DESTEĞİ BİZİM ARKAMIZDA
- Delege desteği konusunda bir araştırma yaptınız mı? Bir seçim tahmininde bulunur musunuz?
Bugüne kadar, özellikle Erbakan Hocamız'ın vefatından itibaren camiamızdan, parti tabanımızdan çok büyük bir teveccüh ve talep gördük. Partimizin delegeleri, Milli Görüş hareketinin mensuplarını temsil etmektedirler. Onlar tabanın sesini her zaman dinlerler. Biz onların sağduyusuna inanıyor ve güveniyoruz. Onlar hiçbir baskı altında kalmadan vicdanlarının sesini dinleyerek karar vereceklerdir. Onların yanlışta ve ilkelerimize uymayan konularda birleşmeleri söz konusu değildir. Partimizin şu anda bulunduğu konumu yeterli görmeleri de mümkün değildir. Aday olmamızı onlar istediler. Onlar karar verecektir.
CEMAATİN TARAFINDA OLMAK OY KAYBINA NEDEN OLDU
- Seçim öncesinde Cemaat-Mustafa Kamalak yakınlaşması parti tabanında tepkiye neden oldu? Bu yakınlaşmayı neye bağlıyorsunuz?
Tabanımız, yeterli istişare yapılmadan camia adına ferdi görüşlerin dile getirilerek ülkemizde kitleleri Hak ve adalete davet edeceğimiz yerde, kavganın bir tarafı olunmasını eleştirmektedir ve bundan üzüntü duymaktadır. Bu durum seçim çalışmalarımızı ve oy oranımızı da olumsuz etkilemiştir. Biz her zaman ve her ortamda Hak ve adaletten yana olan bir hareketiz. Tefrikaya neden olacak her söylem ve eylemden kaçınmamız gerekir. Partimizin yönetim kademesindeki kimselerin bu konuda daha da hassas olması gerekir.
DEVLET İÇİNDE GİZLİ MENFAAT GRUPLARINA ASLA İZİN VERİLMEMELİ
-17 Aralık süreci hakkında ne düşünüyorsunuz? Devlet bu paralel yapı denilen mekanizma ile nasıl mücadele etmeli sizce?
Cemaat tebliğ ve eğitim görevinden başka bir şeyle asla uğraşmamalıdır. Hükümet ise adaleti tesis etmek için hukukun üstünlüğünü sağlamalıdır. Suçluların bulunup adil yargılanmasına ortam hazırlamalıdır.
Devlet suç işlediği belgelenenleri adalete teslim etmelidir. Hukukun üstünlüğünü sağlamalı. Suçlu ile suçsuzu ayırmak için adalet mekanizmasının çalışmasına ortam hazırlamalıdır. Devlet zulmedenleri yargının önüne çıkartmalı ve mazlumları korumalıdır. Devlet içinde gizli bir biçimde teşkilatlanarak şahsi menfaatler veya belli grupların menfaati için kamu imkânlarının kullanılması asla tasvip edilemez. Yıllardır Devlet içinde suç işleyenleri fark edemeyen yöneticiler görevlerini kasten yerine getirmemişler ise, sorumlu olanlar cezalandırılmalıdır. Ancak suçun şahsiliği prensibi de unutulmamalıdır.
SEÇİLMEZSEM PARTİ KURMAYI DÜŞÜNMÜYORUM
-Bazı haber siteleri Başbakan Erdoğan ile görüştüğünüz hatta arkanızda Sayın Erdoğan'ın olduğunu yazdı. Kendisi ile en son ne zaman görüştünüz?
-Biz ülkemizin bütün liderleriyle ve tabii olarak Sayın Başbakanımızla her zaman görüşmek isteriz. Partilerimiz ve görüşlerimiz farklı olabilir. Ama ülkemiz, devletimiz birdir. Hepimiz bu ülkenin fertleriyiz ve T.C. Devletinin vatandaşlarıyız. Sn. Erdoğan ile en son olarak rahmetli annesinin cenazesinde ve rahmetli babamın cenazesinde görüştük, bunun dışında telefonla ya da yüzyüze herhangi bir görüşmemiz olmadı.
-Seçilemediğiniz takdirde yeni bir parti kurmayı düşünüyor musunuz?
Biz Saadet Partisinin ve Milli Görüş'ün bir neferiyiz. Her ortam ve derecede davamıza hizmete devam edeceğiz. Bu davanın, Milli Görüş prensiplerinin dışındaki bütün yol haritaları bizi çıkmaz sokağa götürür. Hak ve doğru yol varken bizi çıkmaz sokaklara götürecek yol haritalarına ihtiyacımız yoktur.
Kaynak: Sabah Gazetesi