Fatih Altaylı Kendine Dön
SAMSUN BÜLTEN
AHMET SEVEN Samsun Bülten Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü
Son günlerde kamuoyunda Bilim Adamı Prof. Dr. Oytun Erbaş'ın açıklamaları dikkat çekiyor.
Fatih Altaylı'nın kendisine yaptığı haksızlıkları deşifre ediyor.
Ekmeğimle oynadı, bilimle oynadı, tıp adına yaptığımız çalışmaların çöpe gitmesine sebep oldu diyor.
Ardından Fatih Altaylı çıkıyor hayır ben öyle bir şey yapmadım diyerek alayvari açıklamalar yapıyor.
Gelelim Fatih Altaylı'ya...
Fatih Altaylı sana önce tam teşekküllü bir Akıl, Ruh ve Sinir Hastanesinden akli dengesi yerindedir raporu getir deseler...
Getirebilir misin? Bu halinle çok zor.
Mesela; Davranışlarında öfke kontrolüne engel olamadığın görülüyor.
Her işine gelmeyene rapor biçmeyi alışkanlık haline getirdiğin biliniyor.
-Sana bir hatırayı hatırlatayım Fatih Altaylı: Rahmetli Tıp Doktoru Mazhar Osman'a 'Sen delisin' demişler. Gülerek cevap vermiş. 'Siz bana ne kadar deli derseniz deyin ben deli olmam fakat ben size bir rapor tutarsam dünya gelse ikna edemezsiniz' Prof. Dr. Oytun Erbaş gibi muhataplarının anlattıklarından yola çıkarak söylemek gerekirse sen tıbben raporu tutulmamış birisin. Ya da biz bilmiyoruz.
Tekrar söylüyorum. Öfke kontrolün yok.
Yakışıksız bir üslupla donkişot gibi önüne gelene çalakalem saldırıyorsun.
Bizim mahalleden öyle görünüyor.
İtiraz edecek, aklınca hafife almaya çalışacaksın fakat tıp bu gibi durumları vaktiyle yaşanan bir ezikliğin daha sonraki yıllarda dışa vurumu olarak ifade ediyor.
Yeter artık bu memleketin çocuklarına dokunma. Gücünü Anadolu çocuklarına karşı kullanma. Ülkeni bu kadar küçümseme...Buna müsaade etme. Konuklarını da bu yönde konuşturma...
Eline aldığın medya gücünü doğruya kullanmadığın belli.
Bu konuda yalnız da değilsin. Sayınız her geçen gün artarak çoğalıyor.
Prof. Dr. Oytun Erbaş gibi Bilim Adamları öyle kolay yetişmiyor.
-Sizin gibiler yüzünden Basın ciddi anlamda itibar kaybı yaşıyor.
Medya terörü estirmenin kimseye bir faydası yoktur.
Halkın Basına, medyaya olan güvenini kırıyorsunuz.
İşinize gelmeyene sataşmakla, dalaşmakla daha nereye kadar gideceksiniz?
Daha ne kadar konuklarınıza işine geldiği gibi cümleler kurdurmaya devam edeceksiniz?
Gazeteci ve gazeteciliğin yalnız sizlerden ibaret olmadığını unutmayın!
Kalemi mikrofonu nefse egoya kurban etmek bir faciadır.
Ve siz Fatih Altaylı tez elden bir kere olsun kaleminizi kırarak artık bundan böyle kimseyi haksız yere kırmayacağım, buna çok dikkat edeceğim diyerek söz vermelisiniz.
Gelecek nesillere bu halinizle iyi örnek olamadığınız gibi iyi örnek te bırakamıyorsunuz.
Vazgeçin şu egodan.
Kendinize gelin.
Ve sen Fatih Altaylı.
Sokak kavgasına çevirdiğiniz ekranlara yeni bir yüz getirin.
Ya bunu yapın ya da...Çekip gitmeyi bilin.
O da bir efendiliktir. Halk sizi öyle hatırlasın.
Can yakmayın. Buna da devam etmeyin.
Prof. Dr. Oytun Erbaş gibi daha yüzlercesinden özür dileyin. Kırdığınızı düzeltin.
Siz kendinizi anlatmaya çalışmayın, bırakın halk sizi size anlatsın.
Aylar önce Kemal Kılıçdaroğlu ile giriştiğiniz söz düellosunda şahsınıza kullanılan sözler hala hafızalarda...
Bu size karşı söylendiği gibi senin gibi gazetecilerede söylenmiş sözlerdi.
Onları buraya alıp tekrar etmeye bizim edebimiz müsaade etmiyor Altaylı.
Ey Fatih Altaylı kendine dön...kendine gel.
Kendine dön diyorum. Çünkü bütün bu sözler kendinden uzaklaştığı görülenler için kullanılan cümlelerdir.
Bu tavsiyeler de benden sana hediye olsun.