Mustafa İslamoğlu'nun o sözleri tartışıldı.
Kimi yoruyor dedi, kimi kuruyor dedi?
Kimi talihsiz sözler diyerek açıklama yaptı.
Aslında hepsi de masumane kurulmuş cümleler.
İslamoğlu bu sözlerini İHL müfredat programını konuşmayacak, tartışmayacak mıyız diye yorumladı.
Ben hiçbirine katılmıyorum.
Söze doğrudan girmek gerekirse?
İslamoğlu bu memleketin ağzıyla konuşmuyor.
Cümleleri bize ait değil anlayacağınız.
Şarter mi indiriliyor.
Daha açık tabirle düğmeye mi basılıyor.
Yoksa neden durup dururken İHL Daeş bağlantısı kursun?
Bu sözlerin masumane söylendiğine inanmıyorum.
Sözlerin arkasını biraz kurcalamak gerek.
Yani izini sürmek gerek...
Devlet bir süre suskun kalır fakat asla pas geçmez.
Öyle ya da böyle neticeyi ortaya çıkarır.
Zira yazılanlar öyle yenilir yutulur cinsten değil.
Yüzbinlerce İHL li zan altında kaldı.
Ve bir o kadarı mağdur oldu.
Ve bir o kadarı İHL ye endişe ile bakmaya başladı.
Ben anlarım arkadaşım anlar yakınlarıma anlatabilirim?
Fakat ya İHL düşmanlarına nasıl anlatacağız.
O zat ben İHL mezunuyum iki çocuğum orada okuyor demiş.
Bunu bu şekilde izah edemezsiniz.
Öyle konuşmazsa inandırıcılığı olmazdı.
Mustafa'yı suçlamıyorum?
Zira o zaten kendi kendini suçlamış.
Ne demek DAEŞ'le İHL yi yan yana koymak!
Akıl ve izana sığar mı?
Şu an ağır kelimeler kullanmamak için kendimi zor tutuyorum.
Özrü kabahatinden büyük deniyor ya?
Bu sözlerin özürle kabahatle bağdaşır yanı yok?
Bu sözler maksadını aşmış.
Başka maksatlara yelken açmış anlayacağınız.
Son bir cümle daha...
Nereden gelir bilinmez fakat bu cümleler kendi rızasıyla kurulmuş cümleler değil.