Denir ki İstiklal Marşını Akif yazdı, Yaşar Doğu da elde ettiği şampiyonluklarla ezberletti.
VEFATININ 58. YILDÖNÜMÜNDE YAŞAR DOĞU
Denir ki İstiklal Marşını Akif yazdı, Yaşar Doğu da elde ettiği şampiyonluklarla ezberletti.
Aynı zamanda bir şehit evladı da olan Türk Güreşinin Sembolü Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Yaşar Doğuyu (1913/ 08.01.1961) Vefatının 58. yıldönümünde Rahmet şükran ve minnetle anıyoruz.
Bilindiği gibi Yaşar Doğu ülkemize her biri zafer derecesinde şampiyonlukların yanısıra çok sayıda şampiyon güreşçiyi de yetiştirip kazandırmıştı.
Ünü ülkemizin sınırlarını aşıp hem batı hem de doğuda yayılmış Türk gibi kuvvetli sözünü her yönüyle temsil etmişti.
Öyle bir sevgiye sahip olmuştu ki rakipleri bile ona yenildikleri halde bundan büyük keyif duyuyor ardından sitayişle söz ediyorlardı.
Türk gençliğinin önünde her yönüyle bir rol modeldi.
Örnek ahlakı, mücadelesi, başarısı, fedakârlığı azmi Rol model olmak için yetiyor ve artıyordu da.
O yalnız şampiyon değil aynı zamanda kahramandı.
Bu millet ona olan sevgisini daima her alanda sürdürdü.
100 Türk Büyüğü listesinde kendisine yer verdi.
Kurumlara okullara yollara salonlara onun adını vererek yaşattı.
Elbette bütün bunlar yeterli değildi.
Onun felsefesi başta sporcular olmak üzere gençliğe kazandırılmalıdır.
Zira o yalnız bir sporcu kimliğiyle kalmamış örnek bir şahsiyet olarak toplumda kabul görmüştür.
Yaşar Doğuyu anlamak, onu anlatıp tanınmasına yardımcı olmak kısacası ona sahip çıkmak milli bir görevdir.
Eğer onun gibi şahsiyetler Batıda, veya Amerika da yaşamış olsalardı kuşkusuz kitapları, belgeselleri ve filmleriyle tüm dünyaya rol model olarak sunulurdu.
Üstelik kabulde görürdü.
Maalesef bu hususta yok denilecek kadar geri durumdayız.
Özelde Samsunun genelde ülkemizin iftiharı olan bu efsane isme karşı görevimizi yerine getirebilmiş değiliz.
Ondan bahsederken kürsülerde koca laflar söyleyip oradan ayrılınca konuştuğunu unutup uygulamayanların düştüğü acizliği kaleme almayı ileri günlere bırakıyorum.
Bu millete hayatını feda eden koca Şampiyonu 58 vefat yıldönümünde Rahmet mağfiret ve şükranla anıyor, onu en güzel şekilde hatırlanmasını arzu ettiğimi beyan ediyorum.
Zira bugün değerlerini unutmayanlar mutlaka yarın unutulmayıp hatırlanacaklardır.
Ancak unutmayanlar unutulmayacaktır.
Şimdilik kalın sağlıcakla.
