Gazeteciler sindirilmek isteniyor

GÜNDEM Haber Girişi : 14 Mart 2012 18:13
Gazeteciler sindirilmek isteniyor
Turgut Özal Üniversitesi Öğrencileri tarafından oluşturulan Hukuk ve Aksiyon Kulübü tarafından düzenlenen ‘Hukuk Mağdurları’ konulu panelde konuşan Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci, kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturma
Turgut Özal Üniversitesi Öğrencileri tarafından oluşturulan Hukuk ve Aksiyon Kulübü  tarafından düzenlenen ‘Hukuk Mağdurları’ konulu panelde konuşan Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci, kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturma süreçlerini haber yapan gazeteciler hakkında açılan davaların sindirme operasyonuna dönüştüğünü söyledi. ‘Yargı Reformu Paketi’nin sorunu çözmediğini ifade eden Değirmenci, TCK’nın ve Basın Yasası’nın ilgili maddelerinin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Mazlumder Ankara Şube Başkanı  Avukat Şerife Gül Arıman ise, "Sistemin temel referansları ve yasakçı zihniyete ilişkin algı kalıplarından kurtulmak gerekiyor" dedi.

 ***

Hukuk ve Aksiyon Kulübü tarafından düzenlenen ‘Hukuk Mağdurları’ konulu panel, ‘Turgut Özal Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Panele Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ömer Lütfü Peker, Prof. Dr. Ali Şafak ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelde, Mazlumder Ankara Şube Başkanı Avukat Şerife Gül Arıman ile Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci konuşmacı olarak yer aldı.

Arıman: Algı kayıplarından kurtulmak gerekiyor

Panelde konuşan Mazlumder Ankara Şube Başkanı  Avukat Şerife Gül Arıman, "Hukuk dediğimiz olgu , tüm olumsuzları izale eden, tüm yanlışları ortadan

kaldıran bir etki gücüne sahip olamayabiliyor.  Hukuk eliyle 28 Şubatlar

yaşanabildiği gibi , 28 şubatlar yargılanabiliyor da. Bu sebeple sistemin

temel referansları ve yasakçı zihniyete ilişkin algı kalıplarından

kurtulmak gerekiyor" dedi.

Şapka Kanunu halen mevzuatta

"Hukuk sistemindeki mevcut sorunlar içinde öncelikle kanunsuz yasaklar,

teamüle uygulamalar ve temayüller geliyor" diyen Avukat Arıman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Başörtüsü yasağı İstanbul üniversitesindeki bir uygulamanın diğer üniversitelere de yayılma istidadı göstermesi sonucu hayali ve kanunsuz bir yasak olarak pek çok mağduriyete sebep hale gelmiştir. Bununla birlikte, bazı hukuki düzenlemeler de Mecellenin ifadesi ile "ezmanın tagayyuru ile ahkamın tagayyuru inkar olunamaz" hükmünden vechile kullanılamaz hale gelmiştir. Şapka Kanunu halen mevzuatta yer alırken, bir zamanlar bu sebeple İskilipli Atıf Hoca idam edilmiştir. Yine bazı düzenlemeler şu anda sorun oluşturmamasına rağmen, mevzuattan tümüyle tasfiye edilmediği takdirde ileride problem olarak karşımıza çıkacaktır."

Memur zihniyetinden kurtulamadılar!

Hukuk sistemindeki diğer bir sorunun "Kelsen metodu" ile hukuk eğitimi

verilmesi olduğunu ifade eden Avukat Arıman, " Bu mevcut yasaların mutlaklığına iman edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Hakim ve savcıların memur zihninden kurtulmamaları, avukatların "savunma hakkının kutsallığı"na inanmamaları da problemlere sebep olmaktadır" dedi. Avukat Arıman ayrıca,  Özel Yetkili Ağır ceza Mahkemeleri'nin ve uzun süreli tutuklamaların insan hakları ihlallerine sebep olduğunu, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin kaldırılması gerektiğini söyledi.

Değirmenci: Brifingler ile hukuk katledildi

Panelde konuşan Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci ise, 28 Şubat'ta yüksek yargı üyelerine Genelkurmay Karargâhı'nda verilen brifingler ile hukukun ayaklar altına alındığını söyledi. Henüz sonuçlanmamış yargı kararlarına brifinglerle yön verildiğini ifade eden Değirmenci, çok sayıda insanın hukuk eliyle mağdur edildiğini ifade etti. Darbe dönemlerinde adaletin rafa kaldırıldığını belirten Değirmenci, 12 Eylül'den hemen sonra, bir sağdan-bir soldan mantığının devreye sokularak Ulucanlar Cezaevi'nde idam sehpalarının kurulduğunu söyledi. 28 Şubat sürecinde,14 yaşında iken Çeçenistan’a destek gösterisine katıldığı için 10 yıl hapis yatan Yakup Köse’nin yaşadıklarını anlatan Aslan Değirmenci, “Kanunsuzluklar belgelendi ancak halen brifinglere katılarak insanların hayatlarını kafese alanlardan hesap sorulmadı” dedi.

TCK ve Basın Yasası değişmeli 

“Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili haber yapan gazetecilere yönelik yargı kıskacı devam ediyor” diyen Değirmenci, “Çete davaları ve soruşturmaları gibi kamuoyunun merakla izlediği konularda haber yapan çok sayıda gazeteci mahkeme önünde sindirilmeye çalışılıyor. Haklarında birçok tazminat ve ceza davası açılan gazeteciler, 'terörle mücadele eden kişileri terör örgütüne hedef göstermek' suçlamasıyla ağır ceza mahkemelerinde hakim karşısına çıkarılıyor. Demokratikleşme süreciyle birlikte çetelerle mücadele başladığı andan itibaren ülkemizde çete soruşturmalarının gizliliğini ihlal ve yargıyı etkileme suçlarından hakkında soruşturma veya yargılama bulunmayan yargı muhabiri yok” dedi. Açıklanan 'Üçüncü Yargı Reformu Paketi’nin sorunu çözmediğini ifade eden Değirmenci, TCK’nın ve Basın Yasası’nın ilgili maddelerinin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.