Özgür basını ve Yıldırım'ı susturamazsın

Ne Basını Susturabilirsin Ne De Yıldırım’ı Yıldırabilirsin…

Hanefî Ertuğrul Çolak 
Kuşadası’nın zirvesinde dava maskeleri düşen rantiyeciler, üyelerin hakikatleri öğrenmesini engellemek için hem kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren özgür basını susturma; hem de sendikanın kurucu değerlerine aykırı uygulamalarını eleştiren Yıldırım’ı yıldırma girişimlerinden sonuç alamadılar.
Bazı haber ajansları 24.09.2023 tarihli sürmanşetlerinde: “Memur-Sen’den Kuşadası’nda Cennet Gibi Konutlar” başlıklı haberle vicdanları derinden yaralayan sendikacıların Kuşadası talanını kamuoyuna duyurdu. Kuşadası’nın zirvesindeki TOKİ arazisine amacı dışında bir emek örgütü tarafından yaptırılan muhteşem deniz manzaralı ultra lüks villalar ne hukukidir ne ahlakidir ne insanidir ne de İslamidir. Sendikanın örgütsel gücüyle ve kurdukları yedi ayrı yapı kooperatif marifetiyle rantta sınır tanımayan sendikaya çöreklenmiş bir avuç şebeke, bu haberler karşısında: “Buranın bizimle alakası yoktur.” algısı oluşturarak bu rant işinden kendilerini sıyırmaya çalıştılar.
Ali Yalçın, mademki Kuşadası Villalarının sizinle alakası yok, konuyu manşetlerine taşıyan basın kuruluşlarına hatırı sayılır kişileri araya koyarak niçin haberlerin yayımlanmasını engellemeye çalıştınız? Ali Yalçın, mademki Kuşadası Villalarının sizinle alakası yok, konuyu gündemde tutan kurucu üyeye; sanal karakter A. Tanıl Karakuş üzerinden niçin iftira, hakaret ve tehditlerde bulundunuz? Ali Yalçın, mademki Kuşadası Villalarının sizinle alakası yok, oğlunuzun kooperatifin gayrimenkullerini bir emlak sitesi üzerinden nasıl satabiliyor?
Konfor alanlarını korumak için sendikada korku iklimi oluşturan mutlu azınlık, üyenin en ufak eleştirisine bile tahammül etmiyor. Sendikacıların bazı uygulamalarını eleştirenler, itibarsızlaştırılıyor ve ötekileştiriliyor. Konuşanlar, karşısında sendikacının salladığı parmağı görüyor. Yazı yazanlar, karşısında müfettişi buluyor. Soru soranlar, soluğu adliye koridorlarında alıyor.
Tüm baskı ve tehditlere boyun eğmeyen kurucu üye, milyonlarca çalışanın başını sokacak bir evi olmadığı için maaşının yarısından fazlasının kiraya gitmesi nedeniyle geçim sıkıntısı çektiği bir ortamda sosyal konut yerine kat karşılığında ultra lüks villa yapılmasını seviyeli ve yapıcı bir şekilde eleştirdi. Emek, ömür ve gönül verdiği sendikasının daha da büyümesi için öneriler sundu. Diğer taraftan Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un toplumumuzun gözü, kulağı, vicdanı ve sesi olarak tanımladığı basın; tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan TOKİ arazisine sendikacıların yaptırmakta olduğu Kuşadası Villaları konusunda kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirme görevini ifa etti.
Kuşadası’nın zirvesinde dava maskeleri düşen rantiyecilerin sürdürülebilir olmayan tek tipçi üye modellemesi için kullandıkları baskı sopası ellerinde kırıldı. Günün sonunda ne özgür basını susturabildiler ne de Yıldırım’ı yıldırabildiler. Bu durum karşısında Kuşadası’nın zirvesinde sendikacılığı ve davayı bitiren Ali Yalçın’ın istifa etmekten başka bir çaresi kalmamıştır.


22.04.2025 08:36:53