Hukukçu, siyasetçi ve fikir adamı kimliğiyle Türk düşünce hayatında önemli bir yer tutan Ordinaryüs Profesör Ali Fuat Başgil'in hayatı ve davası
Ali Fuat Başgil Kimdir? (1893-1967)
Ali Fuat Başgil, 1893 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul'da lise öğrenimine başladı. I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla eğitimini yarıda bırakarak Kafkas Cephesi'nde dört yıldan fazla yedek subay olarak görev yaptı. Savaş sonrası eğitimine devam etmek için Fransa'ya gitti. Sorbonne Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı ve doktorasını anayasa hukuku ve siyaset bilimi alanında tamamladı.
Türkiye'ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesör olarak akademik kariyerine başladı. Anayasa hukuku kürsüsünde uzun yıllar dersler verdi ve 1939'da ordinaryüs profesör unvanını aldı. Akademik çalışmalarının yanı sıra, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal meseleleri üzerine yazdığı makalelerle kamuoyunu etkileyen bir fikir adamı oldu.
Başgil, 1961'de Adalet Partisi'nden İstanbul Senatörü seçilerek siyasi hayata atıldı. Dönemin siyasi çalkantılarında, özellikle 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası yaşananlar ve 1961 Anayasası'nın hazırlanması süreçlerinde aktif rol aldı. 1961 yılında cumhurbaşkanlığı için aday gösterildi ancak askerî baskılar nedeniyle adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Bu olay, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönemeç olarak kayıtlara geçti. 1965 seçimlerinde Adalet Partisi'nden milletvekili seçilerek siyasi kariyerine devam etti ve Anayasa Komisyonu başkanlığını üstlendi. 17 Nisan 1967'de vefat etti.
Siyaset, İlim ve Fikir Adamı Ali Fuat Başgil
Ali Fuat Başgil, hem bir ilim adamı hem de bir fikir adamı olarak çok yönlü bir kişiliğe sahipti.
-
İlim Adamı Kimliği: Anayasa hukuku alanında Türkiye'nin önde gelen otoritelerindendi. Hukukun üstünlüğünü, birey hak ve özgürlüklerini her şeyin üzerinde tutan bir hukukçu olarak biliniyordu. Derslerinde sadece hukuku değil, sosyoloji ve tarihi de ele alarak öğrencilerine geniş bir perspektif sunuyordu.
-
-
Fikir Adamı Kimliği: Başgil, eserlerinde ve yazılarında Türk modernleşmesini eleştirel bir gözle değerlendirdi. "Gençlerle Başbaşa" adlı eseri, Türk gençliğine yol göstermesi açısından Milli Eğitim Bakanlığı'nın 100 Temel Eser listesine girmiş kült bir kitaptır. Dil, laiklik, demokrasi ve Batılılaşma gibi konularda kendi özgün fikirlerini savunmuştur.
-
-
Siyaset Adamı Kimliği: Aktif siyasete atılmasına rağmen, siyasi çıkar gözetmeyen, ilkeli duruşuyla tanınan bir isimdi. Hürriyetçi ve muhafazakâr değerlere sahip olan Başgil, özellikle hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerini siyasi mücadelesinin merkezine yerleştirdi.
Ali Fuat Başgil'in Davası ve Değeri
Ali Fuat Başgil'in tüm hayatını adadığı bir davası vardı: Hürriyet, adalet ve milli-manevi değerlerle bütünleşmiş bir Türkiye idealini savunmak.
Başgil'e göre, Batı medeniyetinin temelindeki asıl cevher, bilim, teknik ve metot değil, insani bir karakter terbiyesi ve ahlak bilincidir. O, bu cevheri alırken, Batı'nın çürüklerini (sefalet ve maddeperestlik gibi) reddeden bir Batılılaşma anlayışını benimsedi. Düşünsel mirasının temelini oluşturan davaları şöyle özetlenebilir:
-
Hukukun Üstünlüğü: Bireyin devlet karşısında güvencesini hukuka bağladı. O, hukuku siyasi iktidarın keyfi uygulamalarına karşı bir kale olarak gördü.
-
-
Hürriyet ve Demokrasi: Başgil, mutlakiyetçi ve tek sesli yönetimlere karşı çıkarak çoğulculuğu ve ifade hürriyetini savundu. Fikirden korkmamak gerektiğini, fikirlerin serbestçe tartışılabilmesi için demokratik bir zeminin şart olduğunu vurguladı.
-
-
Milli ve Manevi Değerlerin Korunması: Batılılaşmanın, kendi milli ve manevi değerlerini inkâr etmeden, bilim ve teknik alanında Batı'nın üstünlüğünü almak anlamına geldiğini savundu. Ona göre, "terakkici" (ilerici) olmak, "muhafazakâr" olmakla çelişmez; aksine, milli kökler üzerinde yükselen bir ilerleme, toplumun dokusunu korur. Özellikle radikal laiklik uygulamalarını ve Türk dilini asimile etmeye çalışan dil devrimini eleştirdi.
-
-
Aydın Sorumluluğu: Başgil, aydının sadece bilgi biriktiren değil, aynı zamanda topluma ışık tutan, hür düşünceyi savunan bir "mütefekkir" olması gerektiğini savundu. O, hayatı boyunca hiçbir iktidara dalkavukluk etmedi ve doğru bildiğini söylemekten çekinmedi.
-
Değer olarak Ali Fuat Başgil, Türk düşünce tarihinde hukukun üstünlüğünü ve hürriyeti savunan, akademik dürüstlüğü ve ilkeli duruşuyla bilinen, Türk milletinin kendi değerleriyle ilerlemesi gerektiğine inanan bir bilge figürdür. Onun mirası, özellikle "Gençlerle Başbaşa" eseriyle, nesiller boyu gençlere düşünsel bir kılavuz olmaya devam etmektedir.
30.06.2025 11:39:32