Kuşadası Seni Kuşa Çevirdi!
YILDIRIM DEMİRCİ yazdı...
Ali-Soner-Veysel Konsorsiyumu: “Daha Büyük ve Kalıcı İşlere İmza Atar.”
Ali-Soner-Veysel işbirliğinin sendikayı, Kuşadası’nı ve Türkiye’yi getirdikleri manzara işte bu. Yaban hayvanların yaşam alanı olan Kalafat Dağı’nı; rantları uğuruna beton yığınına çevirince yaban hayvanları da ne yapsın, çareyi insanların yaşam alanlarına gitmekte buldu.
Ali-Soner-Veysel Konsorsiyumu, dava maskesi altında daha büyük ve kalıcı işler yapmaya karar verdiler. Kendi aralarında bir görev taksimatı da yaptılar. Üyeleri çevre, şehircilik, tapu ve kadastro çalışanlarından oluşan Memur-Sen genel başkan yardımcısı ve Bayındır-Memur-Sen genel başkanı Soner Can Tufanoğlu; bu imkânı avantaja çevirmenin yollarını ararken bir anda karşısına çıkan Kuşadası zirvesinde bulunan muhteşem deniz ve adalar manzarasıyla göz kamaştıran devasa hazine arazisine göz koydu. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen genel başkanı Ali Yalçın, genel başkanlığını konuşturarak her zaman olduğu gibi işi bağladı. Kısa bir süre önce Karayolları Genel Müdürlüğündeki memuriyetinden istifa eden Paraf Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı Veysel Yılmaz’a ise sacayağının üçüncü ayağı olan imza atmak kaldı. İşin özü: Soner araziyi buldu, Ali işi bağladı ve Veysel imzayı attı.
Onlar, sendikanın örgütsel gücüyle kooperatif adının masumiyeti altında mülklerine yenilerini katarak zenginleştiler ama Türkiye’nin yeşili ve doğal güzellikleri, betona yenik düşerek fakirleşme riskiyle karşı karşıya kaldı. Ali-Soner-Veysel işbirliğinin sendikayı, Kuşadası’nı ve Türkiye’yi getirdikleri manzara işte bu. Yaban hayvanların yaşam alanı olan Kalafat Dağı’nı; rantları uğuruna beton yığınına çevirince yaban hayvanları da ne yapsın, çareyi insanların yaşam alanlarına gitmekte buldu. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşayabilecekleri daha yeşil ve daha güzel bir çevre bırakma karnemize her geçen gün eksi bir puan yazılmaktadır. Gözlerini hırs bürümüş kendi menfaatlerini önceleyen sendikacıların sayesinde bu duruma geldik!
Ali Yalçın; utanmadan ve sıkılmadan insanların akıllarıyla dalga geçercesine, “Burasının bizimle alakası yoktur.” diyebiliyor. Burasıyla nasıl bir alakası yoksa oğlu alakasının olmadığı yerden mülk satabiliyor. Ali Yalçın istediği kadar üç maymunu oynarsa oynasın. İstediğin kadar arkadandolanarak ve kamu nüfuzunu kullanarak Yıldırım Demirci’yi şikâyetlerle ve soruşturmalarla boğarsa boğsun. Ortada inkâr edilemez ve görmezden gelinemez bir gerçeklik var: Ali Yalçın’ın, TOKİ arazisine yapılan Kuşadası Villaları işinin; tam da merkezinde, göbeğinde ve içinde olduğudur.
Ali Yalçın, kooperatif adının masumiyeti altında yapılan rantsal işlere korunan marka statüsünde olan Memur-Sen’i alet ederek sendikamıza en büyük zararı bizatihi kendisi vermiştir. Kuşadası seni kuşa çevirdi, Ali Yalçın! Kendi ellerinle; mahallemizi de sendikamızı da davamızı da rezil ettin. Yazıklar olsun sana! Yuh olsun sana!
20.05.2025 20:02:48