KIRAATHANE NEDİR NE DEĞİLDİR?

Kıraathane deyince kumarhaneyi anlıyorlar. Oyun salonları olarak düşünüyorlar. Halbuki 'Kıraat' okuma, talim etme manasındadır.

KIRAATHANE NEDİR NE DEĞİLDİR?

AHMET SEVEN

Kıraathane deyince kumarhaneyi anlıyorlar.

Oyun salonları olarak düşünüyorlar.

Halbuki  "Kıraat" okuma, talim etme manasındadır.

"Hane" de yer, mekan anlamını taşır.

Dolayısıyla kıraathane okuma yeri demektir.

İlk çıkışı böyleydi.

Zamanla aslından uzaklaşarak bugünkü bulunduğu duruma geldi.

Şimdi tahsilli dediğiniz adamlara bile anlatmakta güçlük çekiyorsunuz. 

Kıraathanenin karşılığını sorunca bön bön yüzünüze bakıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kıraathaneleri eski durumuna getireceğiz deyip ayrıntılarına girince sırf muhalefet olsun diyerek karşı çıkıyorlar.

Bizdeki muhalefet anlayışı işte böyle zıkkım bir şey.

Birinin doğrusuna muhakeme yapmaksınız yalan diyeceksiniz. 

Biri ekmek dese muhalefet taş anlıyor.

Üzülecek bir durum.

Hatta klinik vak'a diyebileceğimiz bir hususla karşı karşıyayız.

Kıraathanenin ne olup olmadığı konusunda geniş malumat verecek değilim.

Fakat: 

Orada çay-kahve içilir, kitap okunur.

Fikri mütalalarda bulunulur.

Şiir okunur, bestelenmiş şarkılar görücüye çıkar, türkü söylenir.

Halk aşıkları - ozanlar eserlerini icra ederler.

Bugünkü ifadeyle tam bir kültür evi karşılığıdır.

Bazıları sazan gibi atılıyor halkevlerinin karşılığı diyerek.

Bunlar arasında halkevlerini kopyalayıp kendi ideolojilerine uyarlayacaklar diyenler de var.

Biz halkevlerinin ne olup olmadığını da biliyoruz.

Tartışmaya gerek yok.

Şimdi gelelim bir gerçeği daha ifade etmeye:

Kendilerini muhalefet konumuna koyanlar,  muhataplarına karşı çatlıyor, yırtınıyor, öfkeleniyor, suçluyorlar...

Hırslarını alamayıp edep dışı kelimelere başvuruyorlar.

Ancak kendilerine cevap verene tahammül edemiyorlar.

Sükut edenleri cevapsız sanıyorlar.

Her kim olursa olsun yani iki konumda yer alanlar için söylüyorum.

Sataşarak çamur atarak rencide ederek bir yere varılamayacağını bilmek gerekiyor.

Her seçim öncesi çamurlaşmaya gerek yok.

Adam gibi konuşur tartışır istişare yaparsınız.

Çamurun üstünde tepinmeye kalkışmazsınız.

Öyle olursa tepetaklak düşer gidersiniz. 

Ve dahası her konunun üzerine sazan gibi atlamaya da gerek yoktur.

Seviye tespit sınavına girmek zorunda değilsiniz anlayacağınız.

Sanırım bu kadarı yeter.



09.06.2018 12:42:00