Üniversiteli gençlere mektup var

Üniversitelerde beyinleri yıkanarak şer çetesinin tuzaklarına düşüp gençliğinin de verdiği heyecanla kendisini kurtarıcı sanarak eylemlere katılan gençlere;

Bak yavrum sizler anne ve babalarınızın sizi okutmak uğruna üç öğün yemeklerinden birini terk ederek biriktirdiği harçlıklarla okumaktasınız.

Her birinizin babasının ayakkabısının altına baksanız mutlaka bir yırtık çıkar. Değiştiremediği ayakkabının parasını size gönderdiği içindir bu.

Sokakta acıktığı halde bir simit bile almayı kendisine lüks görür. Elini cebine götürse aklına siz gelirsiniz.

Siz okuduğunuzun için sofralarına peynirin zeytinin en ucuzu gelir. Dağalgazı istedikleri gibi açamazlar. Eğer açarlarsa size gönderecek paraları kalmaz.

Sayılacak daha çok şey var fakat bunlardan bir şey anlamış olmalısınız.
Anlamadığınızı zannedemem, zira üniversite okuyacak zekaya sahipsiniz.
Pekala anlayabilecek yaşta ve seviyedesiniz.

Biliyorum babalarınızın annelerinizin yanından bile geçemediği lüks telefonları kullanıyorsunuz. 

Ne yaparsınız ki devir gösteriş devri.

Bunun böyle olmasını istemezdik.

Ancak her şey bizim istememizle de olmuyor.

Biliyor musunuz provokatörlerin vatan hainlerinin anarşistlik budalalarının ruhları devrilmiş zayıf kimselerin hedefinde sizler gibi üniversite heyecanı duyan gençler yer almaktadır.

Zira siz duygu istismar ve yönlendirmenin en müsait çağını yaşıyorsunuz.

Sizin yaşınızdakiler yapıp yıkmayı çok severler.

Bu da onların daha çok işlerine gelir.

Üniversitelerde  eski komünist yeni adıyla devrimci vs. hainlerin tuzağına düşerek eylem bahanesiyle devletinize vatanınıza milletinize karşı gelmektesiniz.

Emniyet güçlerimize namus bekçilerimize canlarını feda eden polislerimize başkaldırmakta sanki yabancı ülke insanıymış gibi karşı gelmektesiniz.

Halbuki onların sayesinde emniyet içerisinde okuluna gidip gelebiliyorsun.

Annen babanı onların sayesinde işine güvenle gidip geldi seni büyüttü besledi okula gönderdi.
yine onlar var diye gözleri ardında kalmıyor.

Ya sen ne yapıyorsun?

Karşı gelip taş atıyor bağırıp çağırıyorsun.

Üzerine panzerlerle su sıkılmasına sebep oluyorsun.

Annen baban seni ekranda görünce kahroluyor.

Milletçe öfkemizi çoğaltıyorsun.

Oysa sen mühendis olacaktın, öğretmen mimar hukukçu doktor...

peki geçmişinde ihanet olanın hainlerle yan yana bulunanın bunların herhangi birinde yeri olabilir mi?

Elinde taşıdığın flamalara dikkatlice bak.

Kimin bayrağını işaretini vs taşıyorsun?

Hayat önemli gelecek önemli..Babanın bu milletin vergilerinden aldığı üç beş kuruş maaşıyla sana gönderdiği harçıklıkları harcayarak millete ihanet etme hakkını sana kimse vermedi vermezde...

Uyan artık.

Bu pislik provokatörlerin ağına düşme. Eğer düşmüşsen oradan uzaklaş. Bunlar üniversitelerde yuvalanan aşağılık fikirleriyle beynini yıkamaya çalışan basit sağlıksız kimselerdir.

Dikkat et çoğu o okulda 6-7 yıldır beklemekte diploma almamaktadır. 
Bunların görevi böyledir.

Sen ihanet şebekeleriyle yan yana olduğun sürece bu milletin okulunu tahrip edip polisine karşı geldiğin müddetçe yanında kimseyi bulamayacaksın.

Ve o polis ki... ya kardeşi senin gibi üniversitede okumakta  ya da evladı.

O polis ki onu da evinde bekleyenleri var. 

Ve sen o polisi tepki versin diye zorlamaktasın. 

Böyle olduğu zamanlar panzerden üzerine sıkılan suya ta buralardan tükürüğümüzü de karıştırdığımızı unutma.

Yeter artık yavrum...
Etiketler : mektup
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.